Tülay Uçar; “Kadınlar var oldukça demokrasi büyür”

Ataşehir Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin 5 Aralık Kadınların seçme ve seçilme yasasının 91’inci yıl dönümünde Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlediği törende konuşan Ataşehir Belediye Meclis 2'inci Başkan Vekili Tülay Uçar, günün anlamı üzerine yaptığı konuşmasında şunlara dikkat çekti.

“DÜNYADA HER ŞEY KADININ ESERİDİR”

Bugün burada, 5 Aralık 1934’ü anmak için toplandık diyen Tülay Uçar; “Tam 91 yıl önce bu ülkede kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. O gün alınan karar, kadınların hayatında gerçekten yeni bir dönemi başlattı. Kadının sesi yalnızca evde, sokakta, iş yerinde değil; sandıkta ve mecliste de duyulacak dendi. Bunun etkisini bugün bile yaşıyoruz.

Atatürk’ün “Dünyada her şey kadının eseridir” sözü, bize kadınların bu ülkenin her alanındaki katkısını hatırlatan bir ışık gibi. Toplumun yarısının karar süreçlerinin dışında bırakıldığı bir yerde demokrasinin eksik kalacağını da hatırlatıyor.

Bu haklar kendiliğinden oluşmadı. Bizden önceki kuşaklar emek verdi, mücadele etti. Onların açtığı yolda yürüyoruz.

Dünyanın birçok yerinde bu hak çok daha geç tanındı:

Fransa’da 1944,

İtalya’da 1945,

Yunanistan’da 1952,

İsviçre’de ise ancak 1971’de.

Biz 1934’te bu adımı attık. Bu hepimiz için bir gurur ama aynı zamanda bir sorumluluk. Çünkü hakların güçlü kalması, onları ne kadar kullandığımıza bağlı.

Ben bugün burada sadece kendi adıma konuşmuyorum.

Benden önce “Ben de varım” diyen tüm Cumhuriyet kadınları adına,

Cumhuriyet’in değerlerini koruma sorumluluğuyla,

Ataşehir’de temsil ettiğim kadınların beklenti ve umutlarıyla konuşuyorum.

Bugün hâlâ siyasette ve karar mekanizmalarında kadın sayısı yeterli değil. Yol aldık ama yapacaklarımız bitmedi. Eşitlik, “nasıl olsa zamanla olur” diye gelmiyor; emekle, mücadeleyle, dayanışmayla geliyor.

Ataşehir’de bununla ilgili önemli bir adım attık. Belediye Başkanımız Sayın Onursal Adıgüzel 25 Kasım’da Avrupa Yerel Yaşamda Kadın-Erkek Eşitliği Şartı’nı imzaladı. Bu, belediyenin çalışmalarında eşitliği esas alacağına dair bir söz. Kadınların güçlü olduğu bir yerel yönetimin başlangıcı.

Burada durmamızın sebebi de bu: Devraldığımız mücadeleyi sürdürmek, eşitliği büyütmek ve demokrasiyi güçlendirmek.

Bir kadın olarak bugün geldiğim noktaya gelene kadar yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Siyasetle yolum, henüz 21 yaşındayken sendikalarda kesişti. O dönemde çalıştığım bankada erkek çalışanların, çalışmayan eşleri ve çocukları sosyal güvenlik haklarından yararlanırken biz kadın çalışanlara aynı haklar tanınmıyordu. Bu, adı açıkça konmamış bir ayrımcılıktı; kadını erkeğin gerisine iten, emeğimizi görünmez kılmaya çalışan bir anlayıştı.

Biz ise bu düzenin ancak mücadeleyle değişebileceğine inanıyorduk. Ve ilk adımı attık.

Sendikal mücadeledeki ilk hedefim, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmasıydı. Yılmadık, geri adım atmadık ve o hakkı aldık. Bu başarı bize bir gerçeği öğretti: Kadın dayanışması, örgütlü mücadeleyle birleştiğinde hiçbir güç karşısında duramaz.

Emekli olana kadar sendikanın her kademesinde görev aldım. Çoğu zaman kalabalık erkek grupları içinde yok sayıldım, engellendim, görmezden gelindim. Ama ben her defasında kendime yeni bir yol açtım. Hiçbir zaman geri çekilmedim, hiçbir zaman “buraya kadar” demedim.

Emekli olduğumda ise mücadele bitmedi; sadece yön değiştirdi. Bu kez siyasetin içinde devam etmeye karar verdim ve CHP’ye üye oldum. Kadın kollarından mahalle temsilciliğine, eğitim sekreterliğinden ilçe sekreterliğine ve bugün gururla sürdürdüğüm meclis üyeliğine kadar her basamağı tek tek, emeğimle, alın terimle çıktım.

Bu basamakların hiçbiri bana sunulmadı. Erkek egemen siyasetin duvarlarını sabırla, inatla, cesaretle aşarak ilerledim.

Bir kadın olarak bu yolculuk kolay olmadı. Ama ben yılmadım, yorulmadım, vazgeçmedim. Çünkü biliyorum ki siyasette bir kadının attığı her adım, sadece kendisi için değildir. O adım, başka bir kadının yolunu açar; o cesaret, başka bir kadının yüreğine ışık düşürür.

Bugün buradan geriye baktığımda çok net görüyorum:

Eşitlik bir lütuf değildir. Haklarımız, mücadelemiz kadar büyür.

Ve ben bugün, bu mücadelenin bir parçası olmaktan, erkek egemen düzenin karşısında dimdik duran bir kadın iradesi olmaktan, başka kadınlara cesaret verebilmekten büyük bir onur duyuyorum.

Bu yol bitmedi, bitmeyecek. Çünkü biliyoruz ki:

Adalet için, eşitlik için, kadınların siyasette güçlü ve görünür olması için daha yapacak çok işimiz var.

Kadınlar var oldukça demokrasi büyür.

Demokrasi büyüdükçe kadınlar güçlenir.

Ve biz bu yolu, omuz omuza, birlikte yürümeye devam edeceğiz”diyerek önemli noktalara dikkat çekti.