Reşat Şahin Öztürk; “ 109 yıl önce Osmanlı Tebaasının Millet olabilme yolunda attığı ilk adımdır Çanakkale”

Memleket Partisi Ataşehir İlçe Başkanlığı Çanakkale Zaferinin 109’uncu yıl dönümünde "18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitlerini Anma İftar Programı" düzenledi. Programa Genel Başkan Muharrem İnce, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Berk Hacıgüzeller, gazi ve şehit yakınları, STK Temsilcileri, Mahalle Muhtarları, muhtar adayları ve çok sayıda vatandaş katılım sağladı.

Program başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlere saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

109 YIL ÖNCE 250 YILLIK TÜRK TARİHİNİN DURDUĞU YERDİR ÇANAKKALE

Memleket Partisi Ataşehir Belediye Başkan Adayı Reşat Şahin Öztürk açılış konuşmasında; “ 109 yıl önce 250 yıllık Türk Tarihinin durdurulduğu yerdir Çanakkale. İki yaka arasında kalan bir boğazda yenilmez denen bir donanmayı küçücük bir mayın gemisiyle, Nusrat Mayın gemisiyle boğazı mayınlayarak denizin dibine Türk oğlunun gömdüğü gündür Çanakkale. Osmanlı tebaasının Türk olabilme yolunda attığı ilk ve en büyük adımdır Çanakkale. Türküyle, Lazıyla, Kürdüyle, Çerkeziyle, inananıyla, inanmayanıyla her kesimden insanın kucak kucağa bu topraklar için kanını döktüğü yerdir Çanakkale.

O gün bu millet o daracık Çanakkale Boğazında dayatılan o güçlü donanma karşısında inancıyla, az sayıda silahıyla, aç bırakılmış askeriyle, küçük bir mayın gemisinden başka bir şeyi olmayan bu millet, emperyalizme karşı dünya da eşi benzeri görülmemiş bir direnç sergiledi.

109 yıl sonra biz burada Ataşehir’de, İstanbul’da, Türkiye’de batı emperyalizminin bize dayattığı iki kutuplu siyaset arasında aynı Çanakkale’de ki gibi aynı inançla, sizler için, çocuklarımız için, geleceğimiz için bugün Ataşehir’de mücadele veriyoruz. Ataşehir sevdanın, Atatürkçülerin, Memleketin, insan haklarının kenti ve o direnç noktasında tüm engellemelere karşı o Nusrat Mayın gemisi gibi bir direnç ortaya koyacağıma söz veriyorum” dedi.

Memleket Partisi Ataşehir Belediye Başkan adayı Reşat Şahin Öztürk, Genel Başkan Muharrem İnce’ye, seçimi kazanması durumunda Ataşehir'de depreme dayanıksız bir tane okul binası bırakmayacağının sözünü de vererek sözlerine son verdi.

Memleket Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Berk Hacıgüzeller ise klasik belediyeciliğin artık yetmediğini ifade ederek, projelerini anlattı.

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce konuşmasına, eski ramazanların ve eski Türkiye'nin daha güzel olduğunu söyleyerek başladı.

Din adamlarının ve askerlerin siyasetten uzak durması gerektiğini belirten İnce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bu konudaki hassasiyetine dikkati çekti.

İktidar ve muhalefet partilerini eleştiren İnce, iktidarın Hazineden, muhalefetin ise belediyelerden geçindiğini söyledi.

"RAKİPLERİMİZ ÇOK DİŞLİ"

Muharrem İnce, "İstanbul'a geldim bugün. Her yer ya Hazine parası ya belediye parası. Biz ne olacağız? Hazineden de yok, belediyeden de yok. Gönüllülerle birlikte siyaset yapmaya çalışıyoruz. Yani rakiplerimiz çok dişli." diye konuştu.

"Bizimkisi ne rant kavgası ne taht kavgası." diyen İnce, şöyle devam etti:

"Bizimkisi memleket sevdası. Türkiye'de her şey kirlendi. Siyaset kirlendi, ticaret kirlendi, televizyonda yapımcılık kirlendi, futbol kirlendi. Adam gelmiş seni sahasında yenmiş. Kutlayacak bunu. Yenilmeseydin. Çözümü dövmek mi? Böyle bir şey olamaz. Kim kimi yenerse sevincini belli edecek, öbürü de ona katılacak. Türkiye böyle olmalı. Seçimlerde de, futbolda da, ekonomide de böyle olmalı. Geçeni, yeneni kutlayacaksın."

"YENİ BİR AÇILIMA İHTİYAÇ VAR"

Türkiye'nin yeni bir açılıma ihtiyacı olduğunu kaydeden İnce, "Ama bu seçimde başarırız ama bundan sonra başarırız. Türkiye'nin yeni bir yola, aydınlık, üçüncü bir yola, akılcı, bilimci bir yola ihtiyacı var." ifadelerini kullandı.

Muharrem İnce, konuşmasını şöyle tamamladı:

"1915'te Çanakkale'de nasıl başardıysak, öyle başarırız. Çanakkale, imkansızı başarmaktır, Çanakkale bir direniştir, bir diriliştir, Çanakkale bir var oluştur, Çanakkale olmazı olur kılmaktır. Çanakkale'de atalarımız nasıl yaptıysa aynısını yapacağız, başaracağız."

Konuşmaların ardından, Kurtuluş Savaşı'nda Türk askerinin menüsü olan üzüm hoşafı ve ekmek ile oruçlar açıldı. Daha sonra yemek yenildi.