Hayat şartlarının günden güne zorlaştığı, hastalıkların acımasız çoğalması, özellikle kanser hastalığının son zamanlarda çoğunun ölümle sonuçlanması hepimizi derinden üzüyor!
Gün olmuyor ki yakınımızdan, çevremizden bir kanser vakası haberi gelmesin!
Genellikle acıyla sonuçlanan bu hastalığın nedeni nedir bilemiyoruz. Hayat şartlarının verdiği stresten mi? Yoksa yediğimiz gıdalardan mı? Ortalıkta dolaşan virüs varda biz mi bilemiyoruz. İnsanı düşündüren fakat çözüm noktasında biliminde aciz kaldığı vakalarla karşı karşıyayız.
Vatandaş geçim derdi ile uğraşırken mevcut hükümet 2024 yılında yapılacak olan yerel seçimlere odaklanmış, muhalefet iç çekişmelerle uğraşmaktan, 6’li masanın diğer bileşenleri de çıkardıkları milletvekillerinin tadını çıkarmakla ve birbirilerine laf yetiştirmekle meşgul.
Emekliler, çevreciler, orman köylüleri arazilerini korumak için artık isyan edecek derecede. Üstelik zam furyasının aile bütçelerinde açtığı olumsuzluklar da cabası.
Tüm bu olumsuz gelişmeler karşısında geleceğini ve çocukların geleceğini düşünmekten yaşanan bu stresler insanı birçok hastalıkla karşı karşıya getiriyor.
Hastanelerden randevu almak ayrı bir sorun, ilaçlar kan pahası ve bulunmaması da bu olumsuzluklara eklenince stresin yüklediği yükle insan vücudunun dayanıklılığını zayıflatarak birçok hastalığa davetiye çıkaracak bir durumla karşı karşıya kalınıyor.
Şükür etmek sonucu değiştirmiyor. Hep derler ya “Umut fakirin ekmeğidir” ama karın doyurmuyor. Doyurmadığı gibide hastalıklarla mücadele etmekten başkada şans kalmıyor.
Tüm bu zor şartlar karşısında yaşamını sürdürmeye çalışan herkese sağlıklı günler dilerim.
Yorum Yazın