Bu sayıda, eski ama hala güncelliğini koruyan bir hikâyeyi köşeme taşımak istedim.
Şöyle ki;
Kıymet bilmez kişiler kendilerine yapılan iyiliğe, kötülükle karşılık verebilirler.
Kişilerin gerçek yüzleri çok sonradan ortaya çıkar. İyilik edilen, yardımda bulunulan, hatta yıllarca himaye edilen öyle nankör insanlar olur ki kendilerine el uzatan insanlara fenalık eder, arkadan vururlar derdi dedem ve şu hikâyeyi anlatır ve ders almamızı önerirdi.
Hikâyemiz şöyle:
Köyün birinde Şahin ve Bekir adında iki ağa varmış. Şahin Ağa Bekir Ağa’ya hep üstünlük sağlarmış. Şahin Ağa köyün büyük bir kısmının güvenini kazanmış, ekonomik durumu iyi olduğu için etrafında yağcılar, yalakalar ve şantajcılar kol gezmeye başlamış.
Parsel büyük olunca aklını kullanan ve nemalanmak isteyen birçok kişi Şahin Ağanın makamına girmek için her yolu denemişler.
Bekir Ağa ise nemalanma işini bir kaç kişiyle sınırlı tutmuş. Hal böyle olunca kendisine gönülden bağlı olan biri,
Şahin Ağa’nın bu cömertliğini görünce hemen harekete geçer ve Şahin Ağaya ulaşmakta başarılı olur.
Şahin Ağanın güvenini kazanmak için Bekir Ağanın bu gönüldaşı, laf taşımaktan yalakalığa, yağcılıktan şantaja her yola başvurur.
İlk etapta kazanımlarını birileri ile paylaşsa da onları da zaman içinde ekarte ederek Şahin Ağa’nın göz bebeği olma yolunda epey mesafe kat eder.
Şahin ve Bekir Ağalar bu zatın kişiliğini bilmelerine rağmen kendi mücadeleleri uğruna birbirinden haberdar olmak adına bu şantajlara göz yumuyorlar.
Zaman geçtikçe doyumsuz hale gelen bu kişi, fark edildiğinin farkına vararak Şahin Ağanın bir yakınıyla şantajlarına devam ederek servetine servet katmaya devam eder.
Oldukça başarılı kazançlara imza atıyorlar. Ancak Şahin Ağanın yakınında olan bazı kişiler durumun farkında ve ağayı uyarırlar. Ancak Şahin Ağa, Bekir Ağa ile ilgili gelen bilgilerden memnun olacak ki söylenenleri pek dikkate almaz.
Oldukça kendisinden emin hareket eden bu şantajcı, artık Şahin Ağanın birinci derecedeki adamlarına bile şantaj yapmaya başlar.
Bu durum karşısında Şahin Ağanın yakınları, hatırlatmada bulunmalarına rağmen bizim Bekir Ağanın gönüldaşı her defasında yırtmayı başarır.
Ve bu hikâye böyle devam edip gidiyor. Sonucunun ne olduğunu ben de bilmiyorum..
Ancak rahmetli dedem bize; hiçbir zaman bu tür yollara başvurarak haram para kazanmayın derdi. Çalışma hayatımda bu sözü kendime kılavuz edindim. Mekânı cennet olsun dedemin.
Hikâye bu. Bilin istedim.
Saygılarımla.
Yorum Yazın