ALİ BAL

ALİ BAL

Mail: [email protected]

“ELEŞTİRİ VE CEVABIN ÜSLUBU YAPICI OLMALIDIR”

Sevgili gazete okuyucuları;

Türkiye siyasetinde kullanılan üslubun, yapılan eleştirilerin, verilen cevapların ne kadar birleştirmekten uzak olduğunu görüyor ve yaşıyoruz.

Eleştirel düşünme, bireylerin tartışmaları safsatalardan ayırabilmesine, eylemlerinin doğru ve geçerli olmasına önemli katkıda bulunur.

Eleştiri yapan kişinin üslubu yapıcı olmalıdır.

Yapılan eleştirilere de yapıcı bir üslupla cevap verilmelidir.

Eleştirisel düşünceler akıl yürütme, analiz ve değerlendirme gibi zihinsel süreçlerden oluşan bir düşünce biçimi olmasına rağmen kimi zaman tartışma mantığı ya da olması gerekenin dışında terimlerde kullanılmaktadır. Böyle durumlarda hem eleştiren taraf hem de eleştirilen tarafta tansiyon yükselerek tartışmalı bir hakaret biçimine dönüşülmektedir. 

Dile getirilen bir argümanın ne denli eleştirel düşünme ürünü olduğunu anlamak için bir dizi ölçüte gereksinme bulunmaktadır. Bu ölçütlere göre bir argümanı inceleyerek, argümanın ulaştığı sonuçların sağlamlığının düzeyi hakkında fikir edinmek mümkündür.

Eleştirel düşünceyi eleştirel olmayan düşünceden ayırmak gerekir.

Örnek verirsek;

* Geliştirilen konu ve konuyu meydana getiren ögeler ele alınan konuya ilişkin olmalıdır

* Dile getirilen konunun sonunda varılan sonuçlar, kanıtı temel oluşturan veri, bilgi, kanıt ve varsayımlar tarafından desteklenmelidir.

* Eleştiriyi meydana getiren önerme ve çıkarımlar herhangi bir yanlış anlamaya veya anlam karmaşasına meydan vermemelidir.

 

Yapılan eleştirilere de aynı yapıcı bir üslupla cevap verilmelidir.

Şöyle ki;

*Kim ne derse desin, kulaklarını her şeye kapamış bir beğenme şekli çok tehlikelidir. . Kendinizdeki eksikleri tespit etmenin bir yolu, eleştiridir.

* Bazı kimselere bir eleştiri yapıldığında, kendilerini temize çıkarana kadar açıklama yapmadan rahatlayamazlar. Hâlbuki olumlu eleştiri her zaman için insana fayda getirir. İnsanın en iyi, en mükemmel olduğu bir konuda bile kendisine gelen bir eleştiriyi sevinçle kabul etmesi gerekir. Ancak söz konusu insanlar, yaptıkları açıklamalarla küçücük bir eleştiriyi dahi çok büyük bir tartışma konusu haline getirirler.

*Kendi haklılıklarını ve onları eleştiren kişinin haksızlığını ispat edebilme konusunda amansız bir hırsa kapılırlar. Nefislerindeki açıklama yapma arzusu, bazen bu tarz durumlarda bu gibi kişilerin akıllarının tamamen kapanmasına neden olur. Nefsin,  gurur, öfke gibi hislerini de tetiklemesiyle, ortam çok zorlu bir hal alır.

* Yapıcı eleştiri her zaman fayda verir. Asık suratla karşılık vermek, küsmek, bağırmak olgun bir insana yakışmaz.

*Eleştiri, nefislerine ağır geldiği için, trip atarak karşılık vermek genelde çok alışık olduğumuz bir tavırdır. Eleştiriye eleştiriyle cevap vermek yapılan en büyük hatalardandır. 

Onun için yapılan eleştirileri size katkı sağlayacağını görüp ve eleştiriye karşı pozitif bir tavırla karşılık verilmesi, eleştirileri tek tek düşünüp neler yapmalıyım diyerek çaba göstermek konuları veya olayları çözmede olumlu bir tavır olacaktır.

Umarım bundan böyle yapılan eleştiriler konuyla ilgili olur, ders verecek bir mahiyetten uzak, tarihsel süreçlere girmeden kısa ve özlü bir şekilde dile getirilir.

Aynı durumda verilen cevaplarda da üstünlük sağlamak adına bir tavır sergilemenin bir fayda sağlamayacağını, çözüm için önerilen doğru eleştirileri kayda değer kabul ederek cevap verilmeli.

Birilerine ders vermek haddim değil ama hatırlatmakta yarar var diye düşünüyorum. Umarım, genele sözümüz yetişmez ama yerelde yerini bulur.

Saygılarımla

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar