TMMOB Mimarlar Odası'nın Yerel Yönetim Seçimleri'nin yaklaşmakta olduğunu da dikkate alarak düzenlediği, dün Bakırköydeki Tarık Akan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen OTORİTERLEŞME ve AFET KOŞULLARINDA YEREL YÖNETİMLER KENTLEŞME ve DEMOKRASİ SEMPOZYUMU'nda dünyanın her yerinde otoriterleşen yönetimler karşısında hem demokrasinin, hem de yerel yönetimlerin tehlikede olduğu, kısıtlamaların hak gasplarına dönüştüğü, istisnaların normalleştiği vurgulandı
Biliminsanları, mimarlar ve çevre duyarlılığı bulunanların konuşmacı olarak katıldığı sempozyum Bakırköy'deki Tarık Akan Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi ve bütün gün sürdü. Sempozyum, Saat 10.00'da Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu'nun konuşmasıyla açıldı. Muhcu, tarihsel süreç içinde mimarlığın geçirdiği evreleri ve yönetim anlayışını özetlediği konuşmasına şöyle başladı:
"Sempozyumumuz, Cumhuriyetin 100 yılını yerel yönetimler ve kentleşme süreçlerini değerlendirmek 2. yüzyıla öneriler sunmak amacıyla gerçekleştirilmektedir. Meslek örgütümüz yeryüzünün en köklü uygarlık birikimlerine sahip olan ülkemizde cumhuriyetin eşitlikçi ve özgürlükçü kuruluş idealleri doğrultusunda gelişmekte ve çalışmalarını sürdürmektedir; ancak sempozyumumuzu ülkemizde hukukun ve demokrasinin tamamen tüketildiği; Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iradesinin gasp edildiği; yerel yönetimlerin devre dışı bırakıldığı; üniversitelerin demokratik ve bilimsel özerkliklerinin ortadan kaldırıldığı; bilim ve şehircilik dışlanarak Kent Kültür ve çevre değerlerinin yağmalandığı; buna karşın ekonomik, sosyal ve siyasal kriz yaşandığı koşullarda gerçekleştirmekteyiz. Toplantımızda yapılan tartışma ve değerlendirmeler 2024 yerel seçimlerine doğru raporunda yayınlanacak ve kamuoyuna sunulacaktır."
Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, daha sonra, yerel seçimlerle kentlerin toplum adına sahibi olan yerel yönetimlerin yeniden belirleneceğini anımsatarak "bu dönemde demokrasinin beşiği olarak kabul edilen belediyelerin uygulamalarının, kente dair aldıkları kararların, Merkezi yönetimin yerel yönetim üzerindeki baskılarının, kamusal özellik, demokrasi, hukuk, mimarlık ve şehircilikle ilgili konuları ele alacaklarını" belirtti ve şöyle dedi:
"Seçim süreci mimarlığın toplumla buluşması, kentlilik bilincini geliştirilmesi ve Bu çerçevede kent suçları, hatalı yatırım kararları, planlama süreçleri ve benzeri konularda çalışmalar yapılmasına olanak sağlamaktadır. Seçimlerde Yağma ve otoriter anlayışları teşhir edilmesi, buna karşın demokratik yerelleşme, sağlıklı ve güvenli kentleşme anlayışlarını teşvik edilmesi, mesleki ve kamusal sorumluluklarımız arasındadır."
Muhcu, daha sonra Cumhuriyet devrimi ile yeni bir düzenin inşasına bağlı olarak yerel yönetimler ve kentleşme süreçlerine ilişkin kimi konulardaki düşüncelerini seyircilerle paylaştı. Ardından Prof. Dr. Tarık Şengül, "Krizler Yüzyılında Demokrasi ve Yerel Yönetimleri Yeniden Düşünmek" başlıklı tematik sunuşunu gerçekleştirdi.
Prof. Şengül, sunumunda kazanımları-kayıplarıyla birlikte bir yüzyılı geride bıraktığımızı, şimdi bu yüzyılın üzerine inşa edeceğimiz yeni bir yüzyılın eşiğinde bulunduğumuzu belirterek, şöyle dedi: " Bir ikinci Yüzyıl kurgusu peşindeyiz; ama önceki dönemde de bizler muhalif çizgilerimizi koruduk, yani o günkü yapılar içinde de emeğe, ezilenlere yönelik mücadelenin gene ön saflarında tüm o kazanımların değerini bilip aynı zamanda o gün de düzenin yeri geldiğinde eleştirisini yapan bir yaklaşımla gerçekten tüm o ve bağlı odaları özel olarak Mimarlar Odası, demokrasi mücadelesinin ön saflarında oldular ve olmaya da devam ediyor. Bir kere bunun altını çizmemiz önemli, şimdi geldiğimiz noktada, biraz eleştirelliyi de koruyan bir biçimde ama kazanımları da temel olarak yeni bir tasarım peşindeyiz. Ben bugün o tasarım üzerinde konuşmak istiyorum." Prof. Dr. Şengül, birinci yüzyılın kurgusunun ulus devlete dayandığını, bu bağlamda birbirlerini tamamlayan yerel uygulamalar içinde bulunduğunu, bunun sanayiyi kurmak, ekonomik bağımsızlığı korumak anlayışını yansıttığını belirterek "başından itibaren yerel yönetimleri ve giderek artan biçimde kentlerini Emek gücüyle buluşmasından sonra da yerel yönetimler o dönemde bir demokrasi mücadelesini Merkezi yönetime karşı da veriyorlar işte hepimiz biliyoruz 60'ların ortasından sonra başlayan ve zaman mücadele etmişlerdi; bir toplumcu belediyecilik vardı" dedi.
Şengül, "şimdi karşımızda yeni bir gerçeklik var" diyerek sürdürdüğü konuşmasında şimdi farklı bir durumda olduğumuzu, yüksek bir bağımlı, müthiş bir merkezileşme karşısında bulunduğumuzu, ticarileşmenin, kaynakların dağılımının, üniversitede okumanın da buna göre düzenlendiğini, bağımlı hiyerarşinin oluştuğunu, artık ilişkilerin ulus devlet üzerinden değil metropoller üzerinden kurulduğunu belirterek "Ulus Devletlerin sonunun geldiğini söylemiyorum; ama başka yeni bir şekillenişe doğru gidiyoruz, yerel yönetimleri ve kentleri düşünmek açısından orada da metropoller çok önemli merkezler olarak, yoğunlaşma noktaları olarak ve çelişki noktalar olarak önümüze çıkıyor daha da ileri giderek burada kriz noktaları olarak görüyoruz durumu" ifadelerini kullandı.
Başkan Eyüp Muhcu ve Prof. Dr. Tarık Şengül'ün konuşmalarının ardından Mimarlar Odası'nın düzenlediği ve sabah başlayıp akşamın geç saatlerine dek hiç eksilmeyen bir ilgiyle izlenen sempozyumun ilk oturumuna geçildi.
Prof. Dr. Ruşen Keleş'in yönetiminde gerçekleştirilen 1. oturumda "Kentleşme, Yerel Yönetim Politikaları ve Demokrasi" özelinde Av. Turgut Kazan, Prof. Dr. İclal Dinçer ve Prof. Dr. Alper Ünlü görüşlerini aktardı seyircilere. Kazan, Eskişehir Belediyesi'nin belediye şirketleri aracılığıyla yaptığı yatırımların merkezi yönetim tarafından yargıya konu edilmesinin sempozyum konusuyla çok örtüştüğünü belirterek "yargının yargı olmaktan çıkması bu anlayışın sonucudur" dedi.
Prof. Dr. Zafer Akdoğan'nın yönetiminde yapılan 2. oturumda Prof. Dr. Haluk Gerçek, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Ekonomist Mustafa Sönmez ve Doç. Dr. Tolga Özden "Kentsel Dönüşüm, Afetler, Yatırım ve Planlama Politikaları" başlığı altında konunun değişik yönleriyle ilgili görüşlerini dile getirdi. Eyidoğan, konuşmasında dünyada nüfusun giderek artmakta olduğuna, nüfusu 1 milyondan fazla olan şehir sayısının dünyada 611'e ulaştığına, doğal, insan ve teknolojik kaynaklı tehlikelerin daha büyük afetlere dönüşme olasılığı barındırdığına değinerek "Tabii özellikle dünyanın dörtte bir nüfusu yoksulluk koşullarında, kayıtsız-kuralsız yerleşim yerlerinde yaşıyorsa afetler kaçınılmaz oluyor" dedi. Eyidoğan, Kahramanmaraş ve çevresinde yani Elazığ'dan Hatay'a kadar olan 300 kilometrelik hat boyunca meydana gelen depremlerin kamu maliyesine yükünün 104 milyar dolar olduğunu da açıkladı.
Öğleden sonraki oturumda Prof. Dr. Gülşen Özaydın'ın yönetiminde 3. oturum yapıldı. Doç. Dr. Zeynep Eres, Doç. Dr. Bülent Topaloğlu, Doç. Dr. Oğuz Kurdoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı bu oturumda Doğal Çevre, Kültürel Miras ve Koruma konularında görüşler aktarıldı seyircilere.
Prof. Dr. Deniz İncedayı yönetimindeki son oturumda "Kent ve Yaşam Hakkı" konusu tartaşıldı. Mimar/Karikatürist/Yazar Behiç Ak, Doç. Dr. Selcen Coşkun, Doç. Dr. Mehmet Barış Kuymulu görüşlerini seyircilerle paylaşırken oturumların son konuşmacısı Gazeteci-yazar Alâettin Bahçekapılı oldu. Behiç Ak'ın "son 30-40 yıldır Egemen olan Neo liberal ekonomik düzen dna'sında varolan yaklaşımla, para spekülasyonuna dayanan sistem olarak kamu kavramlarını iyice aşındırmıştır. Burjuva sisteminin temel bileşenler olan devlet-kamu-özel paradigması bozulmuştur. Devleti ve kamuoyu özelleştiren, sadece özel olana hayat hakkı tanıyan, kamusal ihtiyaçların tıpkı doğal ihtiyaçlar gibi satın alınarak giderilir duruma düşülen bu sistemde konut, barınma ihtiyacını karşılamaktan çok spekülasyon aracına dönüşmüştür" sözleri dikkat çekerken, Bahçekapılı'nın "Ataşehir İmar Planlarına karşı verilen mücadeleyi" "Victor Hugo'nun 'ben üslubumu Fransız sansürüne borçluyum' sözüne uygun olarak hareket edeceğim ve bu mücadelede yaşadıklarımı bir masal biçeminde sizlere sunacağım" diyerek başladığı konuşması güldürdü/düşündürdü ve alkış aldı.
TMMOB Mimarlar Odası'nın dün Bakırköy'deki Tarık Akan Kültür Merkezi'nde düzenlediği ve akşamın geç saatlerine dek süren sempozyumun Forum bölümünde kent ve çevre kuruluşlarının katılımı ile Doç. Dr. Bülent Batuman'ın yönetiminde, Haydarpaşa Dayanışmasından Murat Oral, ASİDER'den Tevfik Usluoğlu ve Mimar Necati Pirinççioğlu görüşlerini paylaştı, seyircilerin sorularını yanıtladı.
Kaynak: BRT Yayın Grubu Genel Yönetmeni Alâettin Bahçekapılı
Yorum Yazın