İBB’nin “Deprem Çalıştayı Raporu” Ataşehir Meclis Gündemine taşındı

Ataşehir Belediye Meclisi Kasım ayının son toplantısında “İBB tarafından hazırlanan Deprem Çalıştayı Raporu” gündem dışı söz alan meclis üyeleri tarafından tekrar gündeme getirildi.

Konuyu meclis gündemine taşıyan AK Parti Meclis Üyesi Bayram Varol Ataşehir Belediyesini eleştirerek konu ile ilgili şunları söyledi.

“ÇALIŞTAY RAPORUNU NEDEN MECLİS GÜNDEMİNE GETİŞRMİYORLAR?”

Kasım ayının son meclis toplantısında gündem dışı söz alan AK Parti Meclis Üyesi Bayram Varol, deprem gerçeğinin İstanbul için kaçınılmaz olduğunu, Ataşehir ile ilgili olarak hazırlanan senaryoyu dile getirerek Ataşehir Belediye başkanı ve belediye yetkililerine, böyle bir çalıştay yapıldığı vakit bunun sonuçlarını Ataşehir belediye meclisi ile paylaşmak gereği neden hissetmiyorlar ya da bundan bir haberler mi?  Bunu da Özellikle soru olarak soruyorum diyerek Çalıştay Kitapçığından şu verileri paylaştı: “Sonuç Bildirgesi'nde Ataşehir,  İstanbul'da yaşanacak 7,5 büyüklüğünde bir depremde Ataşehir ‘de 27.583 bina üzerinde yapılmış bir araştırma. Bu araştırma 27.583 binada ağır ve çok ağır hasarlı binaların aldıkları deprem hasarının onarılamayacak boyutta olabileceği ve bu hasar seviyesindeki binaların yıkılıp tekrar yapılması gerektiğini ortaya çıkacağı öngörülmektedir. Öte yandan orta hasarlı binaların da onların yerine yıkılıp yeniden inşası çoğunlukla daha uygundur. Senaryo depreminde Ataşehir ‘deki binaların toplam 3350 bina orta ve üst seviyede hasar göreceği tahmin edilmektedir.  Yaklaşık 24233 hane olarak 3 kişinin yaşadığını hesaplarsak 60 binin üzerinde insanın barınma ihtiyacı olacaktır. Bu çalışma ile Ataşehir ‘de öncelikli risk bölgeleri ve mahalleler ortaya konmuş ve karar vericilerin afet riskini azaltmaya yönelik tüm adımların da yol gösterici nitelikte veriler üretilmiştir. Şimdi Mahalle bazlı olarak İstanbul'da olası 7,5 şiddetinde depremde mahalle bazlı bina hasar tahminlerini söylüyorum.  Çok ağır hasarlı 123 bina, ağır hasarlı 471 bina, orta hasarlı 2756 bina, hafif hasarlı 6833 bina.  Ataşehir ’in tamamında 7,5 şiddetinde depremde ölecek kişi sayısı 89, ağır yaralı sayısı 47, hastanede tedavi sayısı 330, hafif yaralı sayısı 755. Hazırlanan 68 sayfanın her harfi, her cümlesi, her noktası, virgülü benim için çok değerli.  Çünkü Ataşehir ‘de yaşıyorum, İstanbul'da yaşıyoruz.  Geçen sene bu Sonuçlar açıklanmış. Biz bunu meclisimizde görüşmediğimiz gibi belki başkanlarda kendi içlerinde görüşmediler.”

“BELEDİYE BAŞKANIMIZDAN VE BELEDİYE BAŞKAN YARDIMCILARIMIZDAN RİCAM ŞUDUR”

Varol konuşmasının sonunda; “Ataşehir Yenisahra ve Barbaros Mahallesinde 2012’den bu tarafa müteahhitler insanlardan kat karşılığı olmak suretiyle buraların dönüşümüyle ilgili bir sözleşme yapıldı. Başkanımız Battal İlgezdi 2019'da böyle bir veri varken müteahhitler gelsin, ben ruhsat vereyim diyemez. 2012 tarihinden bu yana müteahhitlerle belediye binasında görüşmeler yapmak suretiyle müteahhitlerin birbirilerinin alanına girmemesi gerektiğini belediyemiz bu yönde bir çalışma yaptı. Şu anda belediyemize , belediye başkanımız ve ekibine düşer. Burada en fazla yıkıma uğrayan Yenisahra ve Barbaros Mahallesi. Ölü sayısı ve bina yıkım noktasında 5 te biri Barbaros mahallesinde. Benim Belediye başkanımızdan ve buradaki sorumlu belediye başkan yardımcılarımızdan ricam şudur. Burada bulunan firmaları toplu olarak değil tek tek belediyeye çağırıp bir durum değerlendirmesi yaparak sonuçlarını da şeffaf bir şekilde bu iki mahallenin insanlarıyla paylaşılmasının gerektiğini düşünüyorum” dedi.

İBB’nin Deprem Çalıştay raporu üzerinde Ataşehir Belediyesine eleştirilerini dile getiren AK Parti Meclis Üyesi Bayram Varol’un iddialarını Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Sadık Kayhan yanıtladı.

“ARTIK ŞU ANDAN İTİBAREN İNŞAATIN YAPILMASINA ENGEL HERHANGİ BİR ENGEL YOK”

Kayhan bu güzel çalışmadan dolayı arkadaşımızın bir teşekkür etmesi gerekirdi diyerek iddialarla ilgili şunları söyledi: “Biz mecliste konuşmaya gerek görmedik. Çünkü internet sayfalarında zaten İsteyen herkesin her an her dakika ulaşması için hazır. Öncelikle bu çalışmadan dolayı Büyükşehir’e teşekkür ederim.  Ancak bir gerçeği kabul etmemiz gerekir ki, bugün gerek Yenisahra Barbaros Mahallesi gereke Yeni Çamlıca Mahallesi,  gerek İçerenköy’ün büyükçe bir kısmı, Mustafa Kemal,  Âşık Veysel Mahallesi gibi mahallelerde eğer bugün hala insanlar evlerini yapamıyorlarsa Oturup bunu bir düşünmek lazım. Niye yapamadılar. Eğer Yeni Çamlıca bölgesindeki 3 mahallenin mülkiyet sorunu dahi çözülememişse bunun suçlusu kim?  Eğer bugün hala Mustafa Kemal Âşık Veysel veya Yeni Çamlıca’daki 3 mahallenin veya İçerenköy'ün büyükçe bir kısmını imar planları neden yok. İnsanlar bu binalarını niye yenilemediler? Bayram arkadaşımızdan keşke konuşmadan önce günler, aylar öncesi gelseydi bir gün ya siz ne yapıyorsunuz arkadaş bir çalışma yapıyor musunuz? Benim mahallemde şu sorunlar ve bu sorunlarla ilgili bugüne kadar ne yaptınız gibi bir soru sorsaydı bende o sorulanları kendisine güzel güzel anlatsaydım neler yaptığımızı neler yapamadığımızı ondan sonra gelseydi burada yakınsaydı. Şimdi Yenisahra, Barbaros'un imar planları çıktı artık şu andan itibaren inşaatın yapılmasına engel herhangi bir engel yok.”

“BAŞKANIMIZ, HUKUK DESTEĞİ ALMADAN SÖZLEŞME YAPMAYIN DEDİ DİNLEMEDİLER”

 Ancak bütün mahalleli şahittir diyen Kayhan; “Eski muhtarlarımız,  meclis üyesi arkadaşlarımız,  mahalledeki diğer birçok insan da şahittir ki defalarca burada Sayın başkanımız insanlarla yaptığı toplantıda mahallelerde yaptığı toplantılarda imar planı çıkmadan bir hukukçudan ciddi destek almadan kimseyle sözleşme yapmayın dedi.  Maalesef oradaki bazı kişiler insanları kandırdılar mı? Artık ne yaptılarsa gittiler sözleşme yaptılar. Hem de öyle saçma sapan sözleşmeler var ki, mesela sözleşmede süre yok. Müteahhit canı ne zaman istersen o zaman inşaata başlayacak. Şu an bir tane müteahhit gelmiyor. Yenisahra Barbaros ile ilgili bir bilgi vereyim kentsel dönüşüm strateji planı bütün ilçe bazında yapılması gerekirken Yenisahra Barbaros'un imar planı çıktı şimdi öncelikle sadece o iki mahallenin stratejik planları yapıldı.   Fakat bugüne kadar imar durumu alan bir müteahhit yok. Nedeni de; birincisi Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durum, ikincisi ağzımızda tüy bitti. Ada bazında sözleşmeyi yapın dedik maalesef aynı adada 3 tane 5 tane müteahhit var. Bunların bir araya gelme şansları yok hatta bugün başkanımız bütün müteahhitleri topladı.  Bakın bu Ada bazında toplanın konsorsiyum oluşturun yaptığınız sözleşme oranında hisse olarak anlaşın ve bir pozisyon olarak inşaatları yapın.  Ama bugüne kadar kimse yanaşmadı” dedi.

“VİCDANIMIZ SIZLAYARAK YAPACAĞIZ”

Kayhan, bu senaryo bana göre çok iyi niyetle hazırlanmış,  çok daha kötü şeyler olabilir ama bir gerçek daha var diyerek yıkım kararı verilen binalarla ilgili olarak şunları söyledi:  “ Dışardan konuşmak kolay. Birazda işin içine girmek lazım. Yani İçinde bulunduğumuz toplumun insanların yaşadığı ekonomik ve imarla ilgili sorunlarını gerçeğini ne olduğunu tam olarak çözmek lazım. Bir gerçek varsa bu binaların yıkılmasını artık bu hafta bu aydan itibaren yapacağız. Yani onları bir şekilde tahliye yapacağız. Ama vicdanımız sızlayarak yapacağız. Çünkü bu insanlar çıktığı zaman nerede kalacaklar, ne yapacaklar nereye gidecekler.   Yani bunun Merkezi iktidar tarafından farklı şekillerde çözülmesi gerekirdi.   Eğer müteahhit yapmıyorsa devletin elinde çok güçlü TOKİ gibi kozları var. Ayni şartlarda buraları müteahhitlerden devir alarak aynı şartlarda yapmaları yada insanların kendi binaları yapması için kredi olanakları sağlaması lazım. Belediyenin bugün biraz önce Bayram Varol beyinde söylediği gibi bu kadar risk altındaki binanın içerisine bu kadar konut sayısını yapması mümkün değil.  Yani yasal düzenlemeler gerekiyor. Merkezi hükümet tarafından zorlayıcı bazı tedbirlerin alınması gerekir. Gereğinden fazla emek sarf ediyoruz ama vicdanımızla yasalar arasında çok sıkışıyoruz.”

“BİZ GERÇEKTEN CİDDİ ÇALIŞIYORUZ”

Kayhan son olarak; “Bu pandemi günlerinde çok meşgul etmek istemiyorum ama deprem konusunda iyi kötü incelemelerde bulunmuş, bu konularda araştırmalar yapmış, hatta sergiler açmış biri olarak saatlerce konuşabilirim ama burada çok uzatmak istemiyorum. Gerçek şu ki İstanbul için çok büyük bir tehlike var. Bu tehlikenin çok büyük bir kısmı Ataşehir için gerçek. Şöyle bir örnek vereyim.  Yeni Çamlıca bölgesinde insanları tahliye ettiniz,  kaç sene sonra ruhsat verebileceksiniz? En az 2 yıl 3 yıl. O kadar zor ki. Yani biraz insanlar Konuşurken de ellerini vicdanlarına koyacaklar. Bu hallere niye geldiğimizi de düşünerek ondan sonra konuşacaklar. Ben yine de gerçekleri gördükleri için arkadaşlara teşekkür ederim ama biz gerçekten ciddi çalışıyoruz bunu da bilmelerini isterim” şeklinde ifade etti.