© Gazete Ataşehir 2020

USTALIK ÇIRAKLIGI ARATIR MI?

USTALIK ÇIRAKLIĞI ARATIR MI? Artık günümüz, değişikliklerle yoğunlaşan bir gündeme gebe. Yapılan her değişiklik, kurulması düşünülen sistemi yavaş yavaş yerine oturtma çalışmalarıdır. Hep tartışılacak bir ortam yaratarak, eskisini unutturarak bir yenisini gündeme taşıma yarışı var.  Yenilik veya yapılan değişiklik halkın her kesimini destekleyecek bir niteliğe sahip mi? Yoksa beli bir görüşün memnuniyetini sağlamak için mi?  Görülen odur ki, bir kargaşa ve tartışma ortamı var. Yapılan ne olursa olsun ülkeyi her gün iç barıştan bir adım daha uzaklaştırdığı ortada. Her tartışmada 70- 80 yıl öncesini hedef alan hakaret, küçük düşürücü üsluplarla ortalığı germeye hiç kimsenin hakkı yok. Dün tek partili bir dikta rejiminden bahsedenler, çok partili dönemlerde ki parti diktatör-lüğünü görmemezlikten gelemezler. Ak Parti iktidarının “USTALIK” dönemini gerçekten kaygı ile izliyor ve yaşıyoruz. Kendilerini eleştirenlere tahammülü olmayan bir iktidar, barış ve güvenli bir ortam yaratamaz. “Hem benden maaş alacaksın, hem de beni eleştireceksin” deyip ceza kesen bir iktidar, acaba ödediği bu paraları kendi cebinden mi, yoksa halktan toplanan vergilerle oluşturulan bütçeden mi ödüyor? Bunu da anlamış değilim. Çıkış öyle bir çıkış ki, bana karşı olanı yaşatmayacağım korkusu her tarafı sarmış durumda. Şu satırları yazarken başımıza ne gelir diye defalarca kendi kendimize soruyoruz. İşte demokrasi dedikleri şey. Atatürk ve İnönü dönemlerini eleştirirken kendi icraatlarını görmemezlikten gelmek, demokrasi anlayışı ile bağdaşacak bir yaklaşım değil. Geçmişi bırakın günümüzü güzelleştirin. Sokak ve okullarda şiddetin artması, memurların sokağa dökülmesi, her gün onlarca kişinin tutuklanması, Uludere'de onlarca vatandaşın bombalanarak öldürülmesi, mezhepsel yaklaşımlarla siyaset sahnesine çıkılması, demokratik haklarını kullananlara cop ve biber gazı ile müdahalede bulunulması, toplumun nasıl bir sindirme politikasıyla karşı karşıya olduğunun göstergesidir. Her görüşten insanları kucaklamadığınız müddetçe; dindar gençlik deyip, diğer gençleri ötekileştirecek bir yaklaşım sergilerseniz, TÜSİAD'ı bombalayıp MÜSİAD'ı ön plana çıkarırsanız, eğitimde Sünni  anlayışı hakim kılarak, diğer anlayışları görmemezlikten gelirseniz, görüş ve düşünceleri ne olursa olsun muhalefeti muhatap almazsanız, barış değil kaos ve ileride daha vahim sonuçlar doğuracağının hesabını yapmanız gerekir. Bizim barışa, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe ihtiyacımız var. Karizmatik duruş ve düşüncelerinize değil. Gelinen noktada “ÇIRAKLIK” döneminizi istemesek de arar olduk.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER