Tülay Uçar; “Filistin halkının yaşadığı dram, insanlık onurunun sınandığı bir meseledir”

Ataşehir Belediye Meclisi Ekim ayı 1.Birleşiminde partisi adına söz alan CHP Meclis Üyesi Tülay Uçar; “Tüm insanlığın vicdanını yaralayan Filistin halkının yaşadığı dram, sadece coğrafi sınırların ötesinde bir mesele değil; insanlık onurunun, adaletin ve barışın sınandığı bir meseledir” dedi.

“BİR YERDE ZULÜM VARSA ORADA BARIŞTAN SÖZ EDİLEMEZ”

Tülay Uçar gündem dışı konuşmasında Filistin halkına yapılan zulmün bir insanlık suçu olduğunu belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

“Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, kurulduğumuz günden bugüne sosyal demokrasiyi, yani halkın refahını, eşitliği, sosyal adaleti, özgürlükleri ve demokrasiyi savunmayı temel aldık. Bu ilkeler sadece ülkemiz için değil, dünyadaki tüm mazlum halklar için de yol göstericidir. Çünkü biz biliyoruz ki; bir yerde zulüm varsa, bir yerde çocuklar ölüyorsa, bir yerde insan hakları ayaklar altına alınıyorsa orada gerçek bir barıştan söz edilemez.”

“CUMHURİYET HALK PARTİSİ, HER ZAMAN BARIŞTAN YANA OLMUŞ”

Uçar, bugün Filistin’de yaşanan tabloya sessiz kalmak, vicdani ve insani sorumluluklarımızla bağdaşmaz diyerek; “Cumhuriyet Halk Partisi, her zaman barıştan yana olmuş, savaşların ve işgallerin değil, diyalog ve diplomasi yoluyla çözümler üretilmesi gerektiğini savunmuştur. Genel Başkanımızın ve partimizin tüm kadrolarının defalarca vurguladığı gibi, bölgede adil ve kalıcı bir barışın tesisi için uluslararası hukuk, insan hakları ve eşitlik ilkeleri temel alınmalıdır” dedi.

“ATAŞEHİR HALKININ DEĞİL, TÜM TÜRKİYE’NİN VİCDANININ SESİDİR”

Halkın iradesiyle görev yapan bir belediye meclisinin temsilcileri olarak, bu insanlık dramına karşı duyarsız kalamayız diyen Uçar konuşmasının devamında; “Buradan yükselen ses, sadece Ataşehir halkının değil, tüm Türkiye’nin vicdanının sesidir. Bizler barışın, eşitliğin ve özgürlüğün yanında; zulmün, işgalin ve adaletsizliğin karşısında olmayı bir görev biliriz.

Bugün Filistin için söylediğimiz bu sözler, aslında insanlığın ortak değerlerini savunmanın bir gereğidir. Çünkü biz biliyoruz ki, barış içinde bir dünya, demokrasi içinde bir ülke ve eşitlik içinde bir toplum mümkündür. Bunun için çalışıyoruz, bunun için mücadele ediyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi, yalnızca Türkiye’de değil, dünyada da barışın, kardeşliğin ve adaletin sesi olmaya devam edecektir.

Bu vesileyle Sumud filosuna yola çıkan cesur gönüllüleri saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

Ekim ayı, tarihimize ve toplum yaşamımıza damga vurmuş pek çok özel günü barındırır diyen Tülay Uçar Ekim ayının önemli günlerini anımsatarak şunları söyledi:

1 EKİM DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ

 Bizlere toplumun hafızası olan büyüklerimize sahip çıkmamız gerektiğini hatırlatıyor. Sosyal demokrasinin temel ilkelerinden biri kuşaklar arası adalettir. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak, büyüklerimizin yaşamını güvence altına almak, onları yalnız bırakmamak için sosyal politikaları destekliyor, belediyelerimizde hayata geçirdiğimiz projelerle yaş almış yurttaşlarımızı toplumdan koparmıyoruz. Ataşehir Belediyesi’nin hayata geçirdiği yaşlı dostu projeler bunun en güzel örnekleridir.

6 EKİM, İSTANBUL’UN KURTULUŞ GÜNÜ

Bugün, işgal altındaki bir milletin özgürlük için verdiği onurlu mücadelenin simgesidir. Bizler biliyoruz ki, İstanbul’un kurtuluşu yalnızca bir şehrin kurtuluşu değil, halkın kendi iradesiyle geleceğini inşa etmesinin de adıdır. Cumhuriyet Halk Partisi, işte tam da bu ruhla, halkın iradesini korumak, demokrasiye sahip çıkmak için mücadele etmektedir.

7 EKİM İSE CAMİLER VE DİN GÖREVLİLERİ HAFTASI

Din görevlilerimiz, toplumumuzun manevi değerlerini ayakta tutan, birlik ve dayanışmaya katkı sunan kıymetli insanlardır. Sosyal demokrasinin bize öğrettiği, inanç özgürlüğüne saygıdır. CHP olarak, laiklik ilkesini temel alıyor, herkesin inancını özgürce yaşayabilmesi için demokrasiyi savunuyoruz.

VE ELBETTE EKİM AYININ EN BÜYÜK ANLAMI: 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI.

Cumhuriyetimiz, halkın iradesinin tek egemen olduğu yönetim biçimidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, bu topraklarda eşit yurttaşlığı, özgürlüğü ve demokrasiyi miras bırakmıştır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, bu mirası korumakla kalmıyor, daha da ileri taşımak için çalışıyoruz. Bugün ülkemizde yaşanan ekonomik sıkıntılar, işsizlik ve adaletsizlik karşısında, sosyal demokrasiyi yani halkın refahını, eşitliği, özgürlüğü ve adaleti savunuyoruz.

Ataşehir’de açtığımız Kent Lokantaları, sosyal yardımlar, kadın ve çocuk merkezleri, yaşlılara ve engellilere yönelik hizmetler; işte Cumhuriyet’in bizlere yüklediği eşitlik ve sosyal adalet anlayışının somut yansımalarıdır. Çünkü biliyoruz ki, Cumhuriyet yalnızca bir yönetim biçimi değil; halk için, halkla beraber bir yaşam biçimidir.

Bugün Cumhuriyetimizi 102. yılına taşıyan bu iradeye sahip çıkmak hepimizin görevidir. Biz Cumhuriyet Halk Partililer, Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, demokrasiye, özgürlüğe, laikliğe ve sosyal adalete sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Yaşlılarımızla, gençlerimizle, kadınlarımızla, inançlarıyla ve farklılıklarıyla tüm yurttaşlarımız için eşit, özgür, adil bir Türkiye mücadelesini büyütmek boynumuzun borcudur.

Sözlerimi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözüyle bitirmek istiyorum:

“CUMHURİYET, BİLHASSA KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR.”

Cumhuriyetimizin 102. yılı hepimize kutlu olsun!

Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın demokrasi, yaşasın eşitlik ve özgürlük mücadelesi!

Beni dinlediğiniz için sizlere teşekkür ediyor saygılarımı sunuyorum.