SAMİMİYETSİZLİK KAPILARI KAPATIR

GÜNDEM SAMİMİYETSİZLİK KAPILARI KAPATIR İnsan ilişkilerinde, insanların birbirlerinde aradıkları en önemli özellik samimiyettir. İnsanların karşılaştıkları kimsede ilk test ettikleri şey samimi olup olmadıklarıdır. Karşısındaki insan söylediklerinde samimi mi, değil mi, bu test edilir. Samimi ise güvenilir, samimi görülmezse ona göre mesafe konur ve ona göre tavır geliştirilir. Özellikle siyasi parti yöneticileri, belediye yöneticileri, kurumsal firma yöneticileri, güven telkin edilmesi gereken bir işe aday olanlar bu tespiti mutlaka akıllarından çıkarmamalılar. Samimiyetse; söylenen, verilen sözlerle uygulamaların, yapılanların paralel olması ile ölçülür. Kısacası insan ilişkilerinde samimiyet anahtardır. Samimiyet her kapıyı açar. Samimi değilsen açılan kapılar da kapanır. Buradan hareketle şunu da söylemek gerekir: Kesinlikle karşındakini aptal yerine koymayacaksın. Samimiyet testi bir anda olmaz, belli bir süreç gerektirir. Ne kadar zeki olursan ol, bir kere, bilemedin üç kere kandırırsın, ama dördüncü kez kandırmaya kalkarsan güveni hepten kaybedersin bir daha ağzınla kuş tutsan, en iyi, en güzel işi de yapsan karşındakine güven veremezsin. Özellikle toplumun sözcüsü durumunda olanlar, temsilciler, kanaat önderleri samimiyeti test etmek ve topluma iletmek için bu süreci daha kısa tutarlar. İnsan Hak'ta, Hak İnsan da Toplumsal ilişkilerde önemli bir tespiti daha paylaşmak istiyorum. Hak eden insana hak ettiği değeri vermelisin. Eğer hak edene hak ettiği değeri verirsen, senin de toplum nazarından değerin artar. İnsanlara hak ettiği halde, gereken değeri vermezsen toplum nazarında değerin daha da düşer. Başka bir açıdan bakınca bir insana hak ettiğinden fazla değer verirsen de toplum nazarında geçici de olsa o insanın belki değeri artar gibi görünür, ama senin değerin süreç içersinde, o insanın değerinden daha aşağılara düşer. Ben insan ilişkilerinde bu tespitlere sadık kalmaya çalışıyorum. Beni anlayan samimi insanlar olduğu kadar, anlamayan, tavırlarıma tepki gösterenler de oluyor. Olgun insanlar eleştirilerle eksiklerini gidermek isterler. Olgun olmayan insanlar da hep pohpohlanmak ve övülmek isterler. Malesef ülkemizde çıkar ilişkileri, yoksulluk insanların olgunlaşmasına engel oluyor. Dolayısı ile riyakarlık ve yalakalık olgunluğun önüne geçiyor. Karşımdaki insan olgun olmasa da, olgunlaşması için eleştiri ve önerilerimi çekinmeden söylemeyi yeğliyorum. Geçici kayıplarım olsa da kalıcı dostlar ediniyorum. Eksiklerimi, yanlışlarımı yüzüme söyleyen dostlara her zaman ihtiyacım olduğunu bilmenizi isterim. Ataşehir'de çalışmaya başladığımızdan bu yana hiç kimseden hak etmediğimiz hiç bir şeyi talep etmedik. Hak ettiğimiz değerleri almada da çok başarılı olamadıksa da bu yukarıda belirttiğim gibi samimiyet değerlendirmesi, olgunluk ve hak etmeyen değerlerle çalışmak zorunda kalışımızdandır. Kafalarınızı karıştırmak istedim. Karışık kafalar, yorulan kafalar, saplantılardan iyidir. Sevgi ve saygılarımla...