SDV’den “Arap Baharı Etkileri” paneli Sosyal Dönüşüm Vakfı Girişimi (SDV), 13 Aralık Cumartesi günü “Sansürsüz” adını verdiği “Tunus’tan Kobane’ye Arap Baharı’nın Etkileri ” konulu panel düzenledi.Moderatörlüğünü SDV Girişimi Sözcüsü Gamze Akkuş İlgezdi’nin yaptığı toplantıya konuşmacı olarak, Tunus’tan Dr. Muhammed ADILE (Uluslararası İşbirliği İçin Magrib Forumu Başkanı), Libya’dan Senoussi BSEIKRI (Libya Araştırma Merkezi Başkanı), Mısır’dan Semeh EL-BARAY (araştırmacı, yazar), Suriye’denProf. Dr. Şadi AHMET (Şam Üniversitesi), Türkiye’den Murat ÖZÇELİK (CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı), ve Celal BAŞLANGIÇ (gazeteci, yazar) katıldılar.Ataşehir belediyesi Nikâh Salonunda gerçekleşen toplantıya Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt, CHP Ataşehir İlçe Başkanı Hakkı Altınkaynak ve çok yoğun bir izleyici kitlesi katıldı.Açılış konuşmasını yapan Gamze İlgezdi; ”Her şey 10 Aralık 2010 da Tunus’ta kendini ateşe veren Muhammed Buaziz’in farkında olmadan bir başkaldırının fitilini ateşlemesiyle başladı. Öyle bir ateş yaktı ki Arap dünyasında yaşanan en büyük halk hareketi ve 21 yüzyılın en büyük olayı oldu. Aslında çok insani nedenlerle başlayan Arap Baharı, kurdukları otoriter rejimlerle halkı baskı altına alan diktatörlere karşı bir harekete dönüştü. Kimilerinde özgürlükçü bir bahar yaşanırken, kimilerinde sonbahara dönüştü. Arap Baharı’nın etkileri özellikle Suriye’de yaşayan Kürt’ler içinde benzeri yaşanmamış yeni gelişmelere yol açtı. Elbette bu trajik olaylardan Türkiye’de nasibini aldı. Özellikle Mısır ve Suriye’de yaşananlar derinden izler bıraktı. İktidar sahipleri ve yandaş medya, Tahrir Meydanında ki ayaklanma ile Gezi Direnişini benzeştirerek neredeyse binlerce kilometre uzaklıkta olan Tahriri meydanını canlı yayın yaptılar. Bu rüzgârdan Türkiye’yi etkileyen ülkelerden ilki Suriye oldu. Türkiye’nin Suriye’ye girmesi beklenirken yüz binlerce mülteci Türkiye’ye geldi. Türkiye Suriye’ye girmemişti ama Suriye Türkiye’ye girmişti. Eğer Türkiye Cihatçı çetelere destek vermeseydi, bir geçiş köprüsü hatta bir eğitim alanı olmasaydı Suriye bu kadar büyük bir iç savaş yaşamazdı. Tunus’tan başlayıp Arap dünyasına yayılan bu sonuçlar Türkiye’de derin izler bıraktı” dedi.Panele katılan yabancı konuklar için simültane tercüme yapıldı. Arap Baharı olarak başlayan hareketlerin coğrafyamızdaki herkesi ilgilendirdiğini, Arap baharının henüz bitmediğini, bazı ülkelerde bahar yaşanırken bazı ülkelerde kışa çevirerek iç savaş şeklinde devam ettiğinin altını çizdiler. Bu tür panellerin diğer Arap ülkelerinde de yapılması isteğinde bulundular.CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan yardımcısı Murat Özçelik şunları söyledi. “ Arap Baharının başladığı zamanda, gerçekten dindar bir Irak’lı arkadaşımın bana söylediklerini sizlerle paylaşmak istiyorum. İnşallah bir gün biz Irak’ta sizler gibi inanca ve kimliğe sahip laik düzene geçeriz. Bu suretle ne Sünniler Şiilerin nede Şiiler Sünnilerin gırtlağını keser. Böyle bir özlem vardı oralarda. Ilımlı islamdan bahsediliyor. Bir müddet sonra radikallerin tahakkümü altına girebiliyorsun. Mısır’da Müslüman Kardeşler, Filistin’de Hamas görüşü, bizde de AKP Müslüman Kardeşlerin bir ayağını oluşturuyor. Hilafeti yeniden yaşatmak isteyenler olabilir ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti laik, sosyal bir hukuk devleti olarak herkese eşit mesafede olacaktır.”Katılımcıların sorularını cevaplayan panelistlere plaket verildi. Panel verilen kokteylle sona erdi.Ali Bal
Yorum Yazın