CHP İL KONGRESİNDE DEMOKRASİ SINAVI
CHP'liler partilerinin demokrasi anlayışını sorguluyorlar.
Pazar günü yapılan il kongresini gözlemleyen Ataşehirli bir okurumuz aşağıdaki düşüncelerini gazetemiz aracılığı ile paylaştı. Aynen aktarıyoruz...
"İl genel kurulu ve genel kurul hazırlık döneminde yapılan çalışmalarda, Ataşehir ilçe teşkilatı yeni olması itibarı ile bir sınav verdi diyebiliriz. İlçe genel kurulundan sonra gerek üyeler gerekse delegeler ve hatta seçmenler demokrasi adına umutlanmışlardı. Ancak il kongresi aşamasında bu umutlar suya düştü. Neden mi? Sıralayalım.
Örgüt toplantısında da ifade edildiği gibi herkesin kendisini ve anlayışını özgürce ifade edeceği kanaati yerleşmek üzere iken, genel kurul aşamasında ne delegelerin ne yönetimdekilerin fikirleri dahi sorulmadı.
İl yönetimine kimler girecek, disiplin kuruluna ya da kurultay delegeliğine kimleri önerelim gibi konuları hiç konuşmadılar. Sayın ilçe başkanımız Hakkı Altınkaynak yönetim kuruluna danışma yerine başka mercilere danışmayı mı demokratik buluyor?Başka ilçelerde de benzeri anlayışlar hakim olabilir onlara değinmek istemiyoruz. Biz Ataşehirliler olarak Ataşehir'deki işleyişi önemsiyoruz.
ABDULLAH DER'e vefa borcu mu?
Genel kurul saatine kadar kimsenin fikri sorulmadığı gibi, Ataşehir'den kimlerin listeye önerileceği de belli değildi.
- İl genel kurulundan iki gün önce yapılan kokteylde il başkanı Oğuz Kaan Salıcı konuşmasında “Yaşamını evine ve işine bağımlı yürütenler, sadece toplantılarda imza atmaya geleceklerse, yönetime talip olmasınlar” demişti. Yönetime giren Abdullah Der bu tanımlamaya uyuyor mu? Belediye başkan yardımcılığını bırakacak mı. Yoksa İlçe genel kurulundan dolayı vefa borcu mu ödeniyor anlayamadık.
- Doğru olan neydi. İlçe başkanı Hakkı Altınkaynak önce ilçe yönetiminde, sonra kadın kolları, gençlik kolu temsilcileri aracılığı ile “il yönetimine bir talebiniz varmı , bir öneriniz varmı” diye sormalıydı. İl delegeleri ile bu öneri ve talepleri değerlendirmeli idi. Kime oy vereceklerini bilmeden giden delegeler, önlerine konulan anahtar listeye oy vermek zorunda kalmamalıydı. Sosyal demokratlık bunu gerektirmiyor mu? AKP' den farkımız ne peki. Birilerinin direktifi ile hareket edeceksek, Hakkı başkan yerine kim olsa fark etmezdi. Hakkı Altınkaynak ile farklılık yaşayacağız zannetmiştik. Yanılmışız. Koltuğunun hakkını verebilecek bir başkan değilmiş. Biz kendi içimizde demokrasiyi ve demokratik işleyişi sağlama noktasında samimi değilsek ülkemize demokrasiyi getireceğiz deme hakkımız yok. Desek de samimiyetimize kimseyi inandıramayız. Kendi kendimizi kandırma devri de gerilerde kaldı.Yerel seçimlerin önümüzdeki günlerde hep gündemde olduğunu düşünürsek, adayların belirlenmesi ve seçim çalışmalarında demokratik işleyiş konusunda CHP ilçe örgütünden samimiyet beklemek hayal olur.
- Ataşehir'lilerin,demokratların , CHP'ye umut bağlayanların işi gerçekten zor. Şimdiye kadar ehveni-şer mantığı ile oy verenler bu seçimde de “çantada keklik, eli mahküm” mantığı ile oy verirler diye düşünülüyorsa ,yine yanılıyorlar. 2009 seçimlerinde olduğu gibi tek vücut canı gönülden sahiplenerek çalışılmazsa hayalden öte gidilmez.
- Parti içerisinde demokrasi olmazsa senin demokratlığına kimse inanmaz. O zaman “acil demokrasi”şarkısını söyleme zamanı!..
Örgütüme ve ilçe başkanıma güvenmek istiyorum. Tüm Cumhuriyet Halk Parti'lileri duyarlı olmaya çağırıyorum.
Yorum Yazın