31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü’nde Trabzon Düşünce ve Kültür Platformu adına yayınlanan basın bülteninde, dünyada daha yaşanır bir çevre kavuşturulması, her türlü siyasi düşünce ve gelişmişlik ayırımı gözetmeksizin ulusal ve evrensel kültürlerin barış içinde geliştirilmesi hedefine varmak için Karadeniz’le ilgili şu noktalara dikkat çekildi.
31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü’nde Trabzon Düşünce veKültür Platformu adına yayınlanmasıistenilen basın bülteni şöyle:
ÖNERİLERİ veİSTEKLERİ
“31 Ekim Uluslararası KaradenizGünü’nün dünyanın daha yaşanır bir çevreye kavuşturulması; din, dil, ırk,siyasal düşünce ve gelişmişlik ayrımı gözetmeksizin bütün insanların ekolojikbakımdan dengeli, sağlıklı ve uyumlu bir çevrede yaşama hakkına saygıgösterilmesi; çevreyi etkileyenle etkilenen arasında adaletin sağlanması;ulusal ve evrensel kültürlerin barış içinde geliştirilmesi hedeflerine varmakiçin yeniden düşünmeye ve harekete geçmeye vesile olmasını diliyoruz.
31 Ekim UluslararasıKaradeniz Günü’nde toplumumuzun ve tüm insanlığın dikkatini ilgi ve yaşamaalanımız Karadeniz’le ilgili şu noktalara ve taleplere çekmek istiyoruz:
-Karadeniz Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Rusya veGürcistan’ın topraklarınca çevrelenen, dışa yalnızca İstanbul Boğazı ilebağlanan bir iç denizdir.
-Karadeniz’in doğası uluslararası anlaşmalarla tam anlamıylakorunamamaktadır.
-Karadeniz’in kıyılarında milyonlarca aile bu denizden ve kıyılarındangeçimini sağlamaktadır. Tüm geçim kaynağı deniz ve kıyıdaki topraklara ekilenbirkaç ürün olan aile sayısı bu bölgede yaşayanların çoğunluğunuoluşturmaktadır.
-Karadeniz içinde bulunduğu konum ve ekosistem dolayısıylakıyılarında yaşayanlardan çok, uzağında bulunanların etkilediği, suyunu, toprağını,havasını bozduğu bir yerdir. Orta ve Doğu Avrupa’yla bu bölgede yaşayanlarınendüstriyel, tarımsal ve evsel atıkları ve etkinliklerini taşıyan nehirleryüzünden ‘çöplük’ durumuna gelen Karadeniz’de doğal yaşam giderek yokolmaktadır. Denizin verimi giderek düşmekte, barındırdığı canlıların miktarındave kalitesinde azalmalar olmakta, bu durum Karadeniz’in kıyılarında yaşayanlarıekonomik ve sağlık bakımlarından etkilemekte, artan iç ve dış göçler hemkültürel yozlaşmaya, kimlikten uzaklaşmaya neden olmakta, hem de ülke genelindebarınma, yaşama, kentleşme sorunları ortaya çıkarmaktadır.
-Karadeniz’in canlı yaşayabilenkatmanlarının giderek inceldiği, canlıları besleyecek potansiyelin ortadankalkmakta olduğu, renginin, kokusunun kısaca doğal yapısının değiştiği bilimadamlarınca ortaya konmuştur/konulmaktadır.
Bu nedenlerle:
a) 1982 tarihli Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ülkemizce deimzalanarak derhal yürürlüğe konulmalıdır. Bu sözleşme hükümleri Karadeniz içinde geçerli ve uygulanır olmalıdır. Karadeniz’in denizini ve karasını koruyucuulusal ve uluslararası anlaşmalar bir an önce yapılmalıdır.
b) Montreaux Boğazlar Sözleşmesi’ne dayanarak Çanakkale ve İstanbulBoğazları’ndan serbestçe geçen, çevreyi etkileyecek madde ve atık taşıyan hertürlü ulaşım aracını -bugüne kadarki uygulamalarda kötü niyetligirişimler görüldüğünden, bundan ders alarak- engelleme hakkı Türkiye’yetanınmalıdır. Bu tür girişimlere ve araçlara hiçbir ülkenin sıcak bakmaması,yardımcı olmaması mutlaka sağlanmalıdır.
c) Karadeniz’e kıyısı olmamakla birlikte, gerek su yolları, gerekse atmosferiketkilerle denizi ve bölgeyi etkileyen, kirlenmesine neden olan bütün ülkelerinbu durumu ortadan kaldırıcı önlemleri almaları sağlanmalıdır. Bu ülkeleringelişmişlik ve kirleticilik düzeyleriyle orantılı olarak katkıda bulunacağı bir‘fon’ oluşturularak, bu fonun kullanımı ve denetimi kıyı ülkelerinin meydanagetireceği bir kuruma (birliğe) bırakılmalıdır. Fondan kıyı ülkeleri çevresorunlarından etkilenme düzeyleri oranında yararlanmalıdır. Bu fon bölgeninekonomik, doğal ve kültürel kalkınmasında da kullanılmalıdır.
d) Karadeniz kıyılarına ve etkileyecek bölgelere doğayla uyum içindebulunmayan, önlemi alınmamış sanayi, ticari, mimari, askeri tesis (işletme)kurulmamalıdır. Karadeniz’i çevreleyen toprakların altında ve üstünde çevreyiolumsuz etkileyecek aramalara, yapılanmalara, işletmelere izin verilmemelidir.
e) Karadeniz’de avlanma kurallara bağlanmalı, bu kurallara uyulması titizliklesağlanmalı ve bütün Karadeniz ülkelerinin katılacağı bir kuruluş tarafındanuygulamalar denetlenmelidir.
f) Bölge ülkeleri iç ve dış göçü azaltıcı önlemleri birlikte almalı, ormanlarınyok edilmesine, erozyonun şiddetlenmesine engel olmak için işbirliğiyapmalıdır.
g) Bölge ülkeleri yerel kültürlerin yaşatılmasına, ulusal kültürleringeliştirilmesine ve bütün kültürlerin birbiriyle sıcak ilişkiler kurmasınayönelik önlemleri elbirliğiyle almalı, bütün engelleyici tutum ve davranışlarterk edilmeli, Karadenizlilik kimliği, ruhu yüceltilerek ulusal bütünlüklerinbölgesel işbirliklerine gitmesi sağlanmalıdır.
h) Genelde tüm insanlığa ve bölge halklarına, özelde Karadeniz’in insanına,doğasına zarar verecek her türlü siyasete ve uygulamaya karşı çıkılmalı, bölgeve bölgeye sahip ülkeler barış içinde kardeşçesine yaşamalıdır.”
Trabzon Düşünce veKültür Platformu adına
Av. Muammer Aydın
Başkan
Yorum Yazın