Kayışdağı Spor Kulübü Başkanı Hüseyin Şahin ile değişen yaşam şekli, hayatını değiştiren, kendisine yeni yaşam biçimini seçmesine neden olan torun sevgisi olayını gazetemize değerlendirdi.Kendisi bir spor adamı, aşiret adamı. Adam gibi adam. Tek suçu aldığı kilolardı. Tam 197 kilo dile kolay. Oturmasını, uyumasını unutmuş, yediklerinden bir tat alamayan ve her yeri yara bere içinde olan birisinden söz ediyorum. Bu halde iken evlendirdiği kızından eşi vasıtasıyla bir torun sevgisini bizlere yaşatmazlar mı? Sorusunu yöneltmesi ile kızından almış olduğu cevap tüm hayat akışını değiştirdi.Kızını isteği üzerine baş başa yedikleri yemek esnasında aralarında geçen konuşmalar sonucunda, kızı, çocuğuma, senin deden her gün güzel içki içerdi. Giderdi gezerdi ama şimdi mezarda mı? Diyeceğim. Benim çocuğumun elinden dede sevgisini almaya hakkın yok, öyle bir hak tanımıyorum sana demesi üzerine verdiği karar sonucunda hayatına yeni bir yön veren Sayın Hüseyin Şahin; 22 ayda tam 71 kilo vererek şu an 118 kilo ve hedefi 80-85 kiloya inmek. Torun sevgisi hayatını birden değiştirdiğini söyleyen Hüseyin Şahin çok mutlu olduğunu ve kendime ne kadar hakaret ettiğimi şimdi anladım dedi.İsterseniz hikâyesinin başlangıcını ve gelinen noktada ne durumda olduğunu kendisinden dinleyelim. Hüseyin şahin gerçekten özü sözü bir olan kişidir. Hoş sohbetli, dağarcığı geniş hazır cevap verebilecek yetenek ve bilgiye sahip biri. Onun için anlattığı 22 aylık hayat hikâyesini anlattığı şekliyle sizlere sunuyorum.İşte Hüseyin Şahin beyin torun sevgisiyle başladığı zayıflama hikâyesi:“KIZININ GÖRÜŞME İSTEĞİ HAYATINI DEĞİŞTİRDİ”Kızıyla arasında geçen diyaloğu ve hayatını değiştiren nedenleri şöyle anlattı: “Esas 197 kiloydum. Bildiğiniz gibi Heval isminde bir kızım ve oğlum damadım Gökhan Emeksiz. Eşimle konuşurken dedim ki 2 senedir bunları evlendirdik bize torun veriyorlar mı? Vermiyorlar mı? Bir söyle dedim. Oda kızıma söylemiş. Kızım beni aradı. Baba seninle baş başa bir yemek yiyelim mi? Dedi. Teklifini kabul ettim. Bir restorana gittik. Yemek için bir şeyler söyledik. Kızım bana, baba kızma, aşiret geleneğinde biraz feodal bir toplumuz ama ben bir şeyler söyleyeceğim. Belki bana kızacaksın, belki de kovacaksın ama önce beni dinleyeceksin bu konuda söz verir misin? Bende tamam neden söz vermeyeyim dedim. Neden bu kadar temkinli konuşuyorsun hayırdır diye kendisine sordum ve buyurun seni dinliyorum dedim.”“BENİM ÇOCUĞUMUN ELİNDEN DEDE SEVGİSİNİ ALMAYA HAKKIN YOK”Şahin bunları anlatırken çok duygulandığını da hissettirerek şöyle devam etti: “Bana dedi ki; baba bizden torun istemişsin kabul ama her gün benim babam yani sizin için dünyaya getirdiğim çocuğuma, senin deden her gün güzel içki içerdi. Giderdi gezerdi ama şimdi mezarda mı? Diyeceğim. Benim çocuğumun elinden dede sevgisini almaya hakkın yok, öyle bir hak tanımıyorum sana dedi. Bu laf üzerine çok etkilendim hatta ağladım. Dedi ki baba ben mezarına getirmek istemiyorum torununu. Bir yere gezmeye gideceğim zaman dedesine bırakacağım belki oda dedesine bir şeyler anlatacak, belki dedesiyle daha mutlu olacak. Biz kendisine kızdığımızda dedesinin yanında biraz daha şımaracak. Sen bu hakkı alamazsın. Öyle bir özgürlüğün yok. Böyle yaparsan ölüme gidiyorsun. Bende o görüşmemizde söz verdim ve şu an geldiğim durumumla ilgili hayati kararı aldım ve uygulamaya başladım” diye konuştu.“DOKTORUM BANA YAŞAM FELSEFESİNİ, YEMEK KÜLTÜRÜNÜ VE DOĞRU BESLENMEYİ ÖĞRETTİ”Kızıyla görüşmesinden sonra torun sevgisinin ona biçtiği gömleğin zorda olsa yeni bir yaşama başlamasının gerçeğini de kabullenerek, zayıflama tedavisi sürecini açık yüreklilikle bizimle paylaşan Hüseyin Şahin, yaşam felsefesini değiştiren süreci şu şekilde izah etti: “Dr. Gürkan Kubilay’dan randevu aldık. 03.01.2017 tarihinde doktora gittim. 22 aydır diyete devam ediyoruz. Toplamda 71 kilo verdim. Şekerim vardı insülin kullanıyordum. Onları attım çünkü şu an şekerim yok. Tansiyon ilacım da yarı yarıya düştü. Hiç yürüyemiyordum. Açıkçası her sabah 4 Km. yol yürüyorum. Her sabah erken saatte kalkarak Kayışdağı Cumhuriyet Parkı’nda düzenli olarak sporumu yapıyorum. Haftanın 5 günü garanti yapıyorum bu sporu. Hiç yürümeyi bilmeyen, beli ağıran bir insandım. Yürüyemeyen, uyuyamayan, yara bere içinde olan, konuşurken uyuyan, araba kullanamayan bir insan olmuştum. Şimdi yürüyorum, konuştuklarımdan zevk alıyorum, araba sürüyorum hem de 6 öğün yiyerek zayıflıyorum. Bizim yaptığımız diyet değil. Doktorum bana yaşam felsefesini, yemek kültürünü ve doğru beslenmeyi öğretti. 22 ayda 86 tane yemek listesi geldi. Hiç biri birbirine benzemiyor. Hastaları içinde en iyi kilo veren biri olduğum için ayrıca mükâfatlandırıldık doktorumuz tarafından. İzlediğiniz gibi Kanal D’ye konuk olduk. 6-7 kanal sırada, oralarda da bu zayıflama hikâyemi paylaşacağım” şeklinde ifade etti.“ DAHA DOĞRUSU NASIL YAŞANILIRI ÖĞRENDİM”Şu an neler değişti derseniz çok şeylerin değiştiğini söyleyebilirim diyen Şahin; “ Her şeyden önce çevrem değişti. Onlar benim dostlarım fakat sağlığım için mesafe koymak zorunda kaldım. Şimdi yeni bir düzene, yeni bir yaşam felsefesine ve yeni bir çevreye sahip oldum. Daha doğrusu nasıl yaşanılırı öğrendim. Çok oturmayı değil mücadele vermeyi öğrendim. Bu konuda bana destek veren eşime, kızım Hevval Çiğdem’e, damadım Gökhan Emeksiz’e çok teşekkür ediyorum.Şu andaki hedefimiz 90 kiloya düşmem. Ondan sonrada kilo almamaya gayret edeceğim. Zaten şu anda istesem de yiyemiyorum. Şu an 118 kiloyum. 30 kilo daha vermem gerekiyor. Bunu da 6 ay içerisinde vereceğimi düşünüyorum. Ondan sonra doktorumuza 3 ayda bir gideceğiz. Ayda iki hafta yemek listemiz doktordan gelecek. Diğer iki haftayı da bize bırakıyor. Yalnız şeker hastalarına, insülin kullananlara çikolata ömür boyu yasak. Biz bir elmada 4 şeker, bir limonda iki şekerin olduğunu öğrendik. Bunun yanı sıra yaşamayı da öğrendik. Yeniden doğmuş gibiyim. Tabi ki yolun başındayım. İşin gerçeği bu. Bu kadar kilo vermeme rağmen vücudumda hiç sarkma yok. Doktorumuz ağır işler yaptırmıyor bize. Yeni 5 kat merdivenleri rahatlıkla inip çıkabilirsiniz dedi. Yani anlayacağınız mükemmel gidiyorum” diyerek mutluluğunu dile getiriyordu.“BİR İNSAN ÖNCE KENDİSİ İÇİN YAŞAMALI Kİ BİRİLERİNİ DE YAŞATMALI”Şahin, yemek öğünleri ile ilgili olarak şunları söyledi; “Sabah 08 ile 09,30 arası kahvaltı, 10 ile 10,30 arası ara öğün, 12 ile 13 arası ana yemek, 16 ile 16,30 arası ara öğün, 19,30 ile 20, 30 arası ana yemek, 22 ile 22,30 arası ara öğün. Bunlar haftalık liste halinde doktorumuz tarafından gönderiliyor. Aslında buradaki sorun şu bir insan önce kendisi için yaşamalı ki birilerini de yaşatmalı. Giydiğim elbiselerden sadece ikisini hatıra olarak saklıyorum. Diğerlerini de belediyenin kutularının içine bıraktım” dedi.İstanbulum Gazetesi & Gazete Ataşehir ailesi olarak Sayın Hüseyin Şahin’e gazetemize verdiği bu röportajdan dolayı teşekkür eder, bundan sonraki yaşamında sağlık ve başarılar dileriz. RÖPORTAJ: Ali Bal
TORUN SEVGİSİ HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın