Sol Parti Ataşehir Örgütü, Kartalkaya otel yangını ile ilgili basın açıklaması yaptı

İçerenköy İnal Aydınoğlu Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasında, hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dileyerek, Bolu Kartalkaya’daki yangın kaza ya da kader değil düpedüz cinayet, bir aradayız ve hesap soruyoruz denildi.

Sol Parti Ataşehir Örgütünün katıldığı ve İlçe Sekreteri Sırma Doğru tarafından okunan basın açıklaması şöyle:

BASINA ve KAMUOYUNA

“HEP AYNI TEKRARLA ONAR ONAR, YÜZER YÜZER KATLEDİLİYORUZ”

Bolu Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de meydana gelen yangında çoğunluğu çocuk 78 yurttaşımız hayatını kaybetti, onlarca kişi de yaralandı. Buradan yaşamını yitiren yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Bu tür toplu ölümleri artık çok sık yaşar olduk. Ülkemizde yaşanan her bir kaza ya da doğa olayları ne yazık ki birer katliama dönüşüyor ve canımızı almaya devam ediyor. Bizler biliyoruz ki; sıradan doğa olaylarının katliama dönüşmelerinin en büyük nedeni artık canımıza kastedecek hale gelen kar hırsıyla gözü kararmış olan, bu yandaş ve rant düzenidir. 6 Şubat depremleri, Soma, Ermenek, Torunlar, Büyükcoşkunlar, Beşiktaş, Amasra, Balıkesir, Hendek ve şimdi Bolu Kartalkaya… Ranta ve talana teslim edilen memleketimizde halkımızın canı her gün yeni bir tehdit altında. Alınmayan tedbirler, yapılmayan denetimler, cezasızlık hukuku, gelmeyen adalet, suçlanan mağdurlar. Hep aynı tekrarla onar onar, yüzer yüzer katlediliyoruz.

“YİNE HİÇ KİMSE SORUMLULUK ALMADI”

Demokratik hukuk devletinde sorumluların hesap vermesi gerekir. Oysa hesap vermek bir yana, yaşanan olayların sonrasında hiçbir sorumlu ve yetkili istifa bile etmedi. Bu ölümlerin siyasi sorumlusu bakanlar toplu olarak olay yerinde hamaset yapıyor. Yaşanan bu katliam sonrasında da iktidarın ilk yaptığı şey sorumluluklarının tartışılmasına karşı önlem almak, haberlere yayın yasağı getirmek oldu. Yine hiç kimse sorumluluk almadı. Halkımıza sabır telkin edildi. Şeffaflıktan uzak felaketlerden bile siyasi çıkarım peşindeler. Bu ölümleri kader, fıtrat diye anlatmaya çalışıyorlar.

Bu tür katliamların devam ediyor olmasının en önemli nedeni denetimsizlik, cezasızlık ve sorumsuzluk olarak öne çıkıyor. Yaşanan can kayıplarının sorumluları denetim görevini yapmayan kurum ve kuruşlar ile kar hırsıyla güvenlik tedbirlerini almaktan imtina eden sermaye sahiplerinden başkası değildir. Tüm katliamlarından sonra siyasi sorumluların, sorumlu bürokratların yargılanmadığı, işverenlerin ise çoğu zaman göstermelik cezalar ile kurtulduğuna defalarca tanık olduk.

“ÜLKEMİZDEKİ DENETİM EKSİĞİ BİR KEZ DAHA GÜN YÜZÜNE ÇIKMIŞTIR”

2013 yılında yayınlanan “İş Ekipmanlarının Kontrolünde Sağlık Güvenlik Şartları Yönetmeliği” yangın tesisatlarının periyodik kontrollerinin yılda 1 kez yapılmasını zorunlu kılmaktadır. İlgili tesisler bu yönetmelik kapsamındadır. Ayrıca Elektrik tesisatları ve havalandırma tesisatları da aynı kapsamda yasal olarak kontrole tabii tutulmak zorundadır. Mevzuatın uygulanması ancak gerekli denetimlerle sağlanabileceğinden ülkemizdeki denetim eksiği bir kez daha gün yüzüne çıkmıştır.

Yangın ekipmanlarının ve iş yerlerinin denetimine ilişkin mevzuatlardaki boşluklar denetimi fiili olarak ortadan kaldırıyor. Ekipmanların muayenesi kamuya değil özel şirketlere yaptırılıyor, eski binaların yönetmeliklere uygunluğu takip edilmiyor.

Gerek kamuya açık bir konaklama tesisi olması gerekse onlarca çalışanı olan bir işletme olması nedeniyle İktidara ve tüm sorumlulara soruyoruz; bu otel hangi şartlarda denetlenmiştir, denetim bulguları nelerdir? Hangi yaptırımlar uygulanmış ve bu katliama neden olabilecek eksiklere rağmen neden işletmesi sonlandırılmamıştır? Bu konulara ilişkin bilgi ve belgelerin kamuoyuna şeffaf şekilde sunulması gerekmektedir.

“DEMOKRATİK MÜCADELEMİZLE HARAMİLERİN İKTİDARINA SON VERELİM”

Turizm şirketi sahibi ve işletmecisinin Turizm Bakanı olduğu, özel hastaneler sahibinin Sağlık Bakanlığı yaptığı, özel okul sahibinin geçmiş dönemde Milli Eğitim Bakanı olduğu, Cumhurbaşkanlığı devlet sistemi denilen tek adam rejimi benzerini sürekli yaşadığımız bu olayların ana sebebidir. İşlevsiz hale getirilen kurumlarıdır. Bu ülkeyi yönetenlerdir.

Bolu Kartalkaya’da yaşanan yangın nedeniyle tüm halkımızı duyarlılığa davet ediyoruz. Sorumlu hiçbir bakanın istifa etmediği, yetkililerin algı operasyonu ile suçu başka yerlere attığı bu iktidarı istifa etmeye çağırıyoruz. Parayı, çıkarlarını ve yandaşlarını önceleyen, demokrasiyi, hukuku, özgürlükleri yok eden kötülükler iktidarı derhal istifa etmelidir.

Bu düzeni değiştirmeden; maden ocaklarında, inşaat şantiyelerinde, işyerlerinde, orman yangınlarında, sel baskınlarında, öğrenci yurtlarında, otellerde, eğlence mekânlarında, hastanelerde, bebek yoğun bakım ünitelerinde ve hatta sokak ortasında yaşanan katliamlar son bulmayacaktır.

Her gün üzerimize yıkılan ve bizlerin hayatlarını enkaza dönüştüren bu köhne ve çürük düzenin bizi katletmesine, yakmasına, sömürmesine artık izin vermeyelim. Halk olarak, artık yeter diyerek, ayağa kalkalım. Demokratik mücadelemizle haramilerin iktidarına son verelim.

Birleşik mücadelemizle Eşit, Özgür, Laik ve Demokratik Türkiye’yi Yeniden Birlikte Kuralım.

SOL Parti

Ataşehir İlçe Örgütü