Koyun görünümlü kurtlar…(Bağımsız Taksim emekçileri Çapulcular işte benim kuşağım 90 lar…)6 Aralık 1945Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,akarsuyun,meyve çağında ağacın,serpilip gelişen hayatın düşmanı.Çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına :— çürüyen diş, dökülen et —,bir daha geri dönmemek üzre yıkılıp gidecekler.Ve elbette ki, sevgilim, elbet,dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuylabu güzelim memlekette hürriyet...Büyük üstad Nazım ne güzel anlatmış değil mi? Ümidin ve meyve çağındaki ağaç düşmanlarını.Taksim direnişi Türkiye’deki tüm illere yayılmayı başaran en küçük çaplı bir eylemin (3 ağaç) en büyük direnişe dönüşmesini sağlamıştır. Hele de buna benim kuşağımın yani 90 kuşağının payının büyük olması beni gelecek adına çok umutlandırdı. Bana taksimi gördükten sonra böyle bir yaşamın var olabileceğini kanıtladığınız için mücadele veren herkese sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.Diğer illerimizde taksimi gezebilseydi eğer o özgürlük havasını soluya bilselerdi daha da güçlü bir şekilde devam ederdi diye düşünüyorum. Ne yazık ki ezilen halkın çoğunluğu kimine göre azınlık dense de yoksul oldukları içinde azınlık olmuyorlar mı?. O yüzdendir ki maddi imkânsızlıklardan dolayıda daha fazla sürdürülememiştir. Bir arkadaşım şöyle dedi. 29 yaşındayım kendimi bildim bileli istanbuldayım hiç bu kadar taksime gelmemiştim. Emekçi kesim çalıştığı için, yoksullar ağır çalışma koşullarında çalıştıkları halde yine de böylesi bir katılım olması umut vericidir.Öyle bir yerki direniş parkı her şey ücretsiz bu parkta. Paranın geçmediği bir yer. Yemekler, kitaplar, dershane, sinema, drama atölyesi, yoga, çocuk kreşi, sağlık çadırı (hatta veteriner hizmeti bile veriliyor.) vs…Parkın içinde hiçbir şekilde bir şey satılması da yasaklanıyor direnişten kısa bir süre sonra, öyle ki olası bir durumda saldırı olsa yaralanan arkadaşlarımıza kan lazım olabilir diyorlar. İçki içilmemesi gerektiğini sürekli uyarıyorlar.Satıcılar bile çok neşeliydi mesala hepsi çapulcular gibi neşeliydi. Bir çocuk 13-14 yaşlarında salatalık satıyor parkın içinde, büyükleri uyarıyor parkta satış yapmak yasak! Çocuk gülümseyerek tamam çapulcu abi siz öle derseniz satmam! Çapulcular yol verin salatalık satan çapulcu geliyor diyor. Herkesi güldüre güldüre neşeli neşeli çıkıyor parktan…Bu marjinallerinde, çapulcularında hepsi bir misafir perver arkadaş herkes çay içermisiniz, bisküvi yermisiniz, dolma yaptık, börek var diyenler her çadırda. Bir çadırda Galatasaray formalı, Beşiktaş atkılı biri sağlık malzemeleri dağıtıyor. Eczane gibi her yerden bağış gelmiş müthiş bir dayanışma var. İhtiyacınız kadar alın lütfen diye de uyarıyor... sonra revirin yanından geçerken bir hasta varmış diyorlar bdp çadırında acil. Hemen doktorlar hazırlanıyor. Herkes yardıma koşuyor. Bi kaç kişi sedyeyi tutuyor. Önden birisi yolu açın hasta var diye anons ediyor. Koşa koşa gidiyorlar… koşa koşa gidiyor deyince aklıma geldi bir keresinde özel bir hastanede danışmada çalışmıştım. 112 yi aradım. Acil hasta var acil gelmeniz lazım dedim. Hastanın neyi var dediler. Hastaneden arıyorum acil olduğunu söyledi doktor ambulans çağır dedi dedim. Sen doktoru bağla o bize anlatır ne olduğunu dediler. Sonrada bağlamama fırsat kalmadan ambulans şu anda ellerinde kalmadığını söylediler. Yarım saat beklersem gelecekmiş. İsterseniz özel ambulans çağırın dediler. Bizde özel bir ambulans şirketine haber verdik 10 dk içinde geldi.Yemek sırasında ise çok yemek bağışı yapan insan gördüm. Herkes sıraya girip yiyeceğini içeceğini alıp bir kenarda yiyor. bir çift görevli bir gence yaklaşıp soruyor. Para bağışı yapabilirmiyiz diyor. Genç çok emin ve kararlı bir şekilde kesinlikle para kabul etmiyoruz diyor. Bir karar aldık bu parkta para bağışı almayız. Ama eğer çok isterseniz yaz ayında olduğumuz için bize su yardımı yapabilirsiniz diyor. Malum su çok tüketiliyor. Ve gece gündüz burada kalan arkadaşlarımız var. Tamam diyorlar...Bu çopulcular dayanışma içerisine girdikçe bir halk olarak. Sınıf ayrımı yok, din ayrımı yok, cinsiyet ayrımı yok, hiçbir şekilde kimse kimseyi dışlamamaya. Kırmamaya o kadar özen gösteriyorki. Halk güçlendikçe daha da kızıyor iktidar. Bunu polisin bir genç kızı saçlarından sürüklemesinden yerlerde tekmelemesinden çok rahat anlayabilirsiniz. Ya polis kim için var. Vatandaşı korumaksa eğer amacı. O genç kızı madem suçlu buldun tutuklayamazmıydın 10 – 15 kişi dövmenizmi lazım. Gözaltına alırdın madem suçlu yargılanırdı adalet varsa eğer yoksa eğer adalet hiçbir zaman kalkınamayız.Parkta elinde döviz bende yüzde ellibirdenim ama buradayım yazan başörtülü bir bayan geziyordu büyük alkış aldı. Parkda badem bıyıklı gezenlerde yok değildi hani. Napmış la bunlar diyip zorlayarak gülmesini gizleyen ama gözleri gülen insanlar gördüm.Sahne kurulması her görüşten insanın çıkıp konuşma yapması, dayanışmaya destek veren sanatçı dostlarımızın ücretsiz sahne alması çok güzel bir paylaşımdı.Bir kişi elinde kağıt kalem parkda geziyordu sizde bir şeyler yazın diye kitap çıkartmayı düşünüyoruz sizlerinde desteği olsun diyordu ne düşünüyorsanız yazın diyordu merak ediyorum doğrusu çıksa çok güzel olur… beni yazmaya iten sebep buydu…Bu arada şunu da belirtmek isterim en hoşuma giden duvar yazısı; piknik tüpünü çakmakla kontrol eden bir milleti biber gazıyla korkutamazsınız…İnsanlar ayrı gayri olmadan bir arada ne güzel…İşte mutluluğun resmi taksim dayanışması…Volkan Yıldırım[email protected]
Koyun görünümlü kurtlar…
- 0SEVDİM
- 0ALKIŞ
- 0KOMİK
- 0İNANILMAZ
- 0ÜZGÜN
- 0KIZGIN
Yorum Yazın