Gazeteci Yazar Kadir İncesu, “Dile gelen Kalem”, Şair Aydın Kaşkal ise “Kabuğunu Arayan Yara” adlı kitabı için düzenlenen bir etkinlikte kitaplarını imzaladı.
Usar Yayınları tarafındanHatay Restaurant’ta düzenlenen, Şair Yazar Osman Bozkurt’un yönettiğietkinlikte, Aydın Kaşkal’ın “Kabuğunu Arayan Yara” adlı şiir kitabı üzerineKadriye Keser, Kadir İncesu’nun “Dile Gelen Kalem” adlı söyleşi kitabı üzerineise BirGün gazetesi kültür sanat editörü Burak Abatay konuştu.
Etkinliğe yazar, şair ve sanatçılardan; Necati Tosuner, Tülay Ferah, Mehrizat, Nevra Bucak, Mustafa Işık, Melahat Babalık, Mehmet Ali Işık, Yıldız Tümerdem, Kirkor Yeteroğlu, Doğan Karakuş, Fatma Başural, Fikrîye Gül, Orhan Türüdü, Tanseli Polikar, Hüseyin Fidan, Cafer Hergünsel, Kadriye Keser, Hilal Karaca, Muharrem Bozkurt, Kadir Çıplak, Nazmiye Keskin, Yasemin Arpa, Burçin Erdem, Ümit Öztürk, Ruşen Eşref Yılmaz, Özer Ergül, Osman Nuri Aydın, İpek Tekil, Ebru Fidan, Faruk Kos, Süleyman Toklu, Sezai Sarıoğlu, Korkut Akın, Hasan Örnek katılarak renk kattılar, destek verdiler.
İncesu’yu Ataşehir’de birlikte çalıştığı gazeteci dostları Alaettin Bahçekapılı, Derya Aslan, Recep Kenan ve Ali Bal da yalnız bırakmadı.
Şair Yazar Osman Bozkurt kadir İncesu’nun“Dile Gelen Kalem” kitabı için şu değerlendirmede bulundu: “Pekçok genç okurun sadece söyleşilerinden değil, onun fotoğrafçı, gazeteci veedebiyatın söyleşi türünde ürün veren kalemlerinden biri haline gelmesinisağlayan, her türlü zorluğa karşı direnme gücünü ve sabrını yansıtandeneyimlerinden de esinleneceklerini umuyorum. Dile Gelen Kalem, onun tek başına yarattığı ilk ürünüdür. Bu kitabındanönce biri Güngör Gençay’la birlikte olmak üzere üç ayrı kitaba emek verenİncesu, fotoğraf çekimleriyle yetinmeyip, aynı zamanda portre çalışmalarınaemek vermiştir. Okurlar onunbütün sanat edebiyat çalışmalarında sanatçı duyarlılığının iyiliği unutmayan veönceleyen sadık kimliğini yansıttığını göreceklerdir. Kalemi dilegetiren onun özverili vefakâr tutumudur.”
“EMEKLİ OLUNCA HER AY BİR KİTAP ALACAĞIM”
Kadir İncesu, çocukluğundan bugünlere nasıl geldiğini şöyle anlattı: “Annemle ilk kez kitap almaya gidişimizi unutamam. Ümraniye’de benim bildiğim tek kitapçıydı. Kitapçı yaşıma uygun kitapları çıkarıp koydu tezgâhın üstüne… Uzun sürmedi almak istediğim kitabı seçmem… Ciltli bir kitaptı: Pinokyo… Annemin parası var mı, nasıl alır diye düşünmüyordum. Kitabın olduğu çanta elimde eve doğru gidiyoruz. Annemin, ‘Hemen bitirme, az az oku!’ sözünü hatırlıyorum. Ne kadar az az okusam da kısa zamanda bitti kitap. Okumayı sevmiştim ama kitaba ayıracak bütçemiz de sınırlıydı.
İşte o günlerde bir kâğıda ‘Emekli olunca her ay bir kitap alacağım’ yazıp babama imzalatmıştım.
Yıllar sonra bir kitabın arasında buldum o yazıyı… Babam emekli olduktan sonra, maalesef gerçekleştiremedi bu sözünü. Çalışmaya devam etti. Kısa bir süre sonra da yaşama veda etti.
Çalışarak, kendi paramla aldığım ilk kitabı da unutamam. Beyazıt Sahaflar Çarşısı’ndan geçerdi yolum, kitaplara bakardım uzun uzun. Hababam Sınıfı romanını gördüm bir gün.
AK Kitabevi’nin yayımladığı bir baskı. Hiç düşünmeden aldım. Defalarca okudum. Sayfaları cildinden ayrılmış bir durumdadır, kitaplığımın başköşesinde…”
ÇALIŞAN, OKUMAYI DA SEVEN BİRİSİYDİM İŞTE…
İncesu, her şeyinİstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nda çalışmaya başlaması iledeğiştiğine dikkat çekerek şöyle konuştu: “Örgütlendik. Sendikalıydık. Bir süresonra 102 gün süren bir grev yaptık. Bu süreçte gelişti her şey…
Cumhuriyet Kitap Eki’nde Evrensel Basım Yayın’ın bir ilanını gördüm. ŞennurSezer ve Adnan Özyalçıner tarafından hazırlanan 4 ciltlik emek Öyküleri’ninilanı… O sırada İstanbul Kitap Fuarı Tepebaşı’ndaydı. Hemen Evrensel standınagidip serinin Grev Bildirisi adlı ikinci kitabı aldım. Kitapla aynı adı taşıyankitabın son öyküsü Grev Bildirisi’nden başladım okumaya… O gün bitirdim kitabı.Ertesi gün gidip diğer kitapları da aldım. Öyküler çarptı beni… İşte o zamanbaşladı büyük değişim. O seçkide yer alan yazarların diğer kitaplarını daalmaya başladım… O günlerde bir etkinlikte Güngör Gençay ile tanıştık.Kuledibi’ndeki Gerçek Sanat Yayınevi’ne gitmeye başladım. Benim için gerçek biröğretmen oldu. Her zaman desteğini gördüm.
Bu arada fotoğraf çekiyordum, kompakt bir makineyle… Fotoğraf çekmem pek çokedebiyatçıyla tanışmamı sağladı.
Çınar Yayınları’nda çalıştığım günlerde Varlık dergisi’ne yeni çıkan kitaplarıgötürmüştüm. Enver Ercan ile tanışıyorduk zaten… Bana, ‘Varlık için söyleşiyap!’ değinde şaşırdım. ‘Yaparsın yaparsın, sana güveniyorum!’ dedi. İlk olarakda Ahmet Oktay ile yeni çıkan kitapları üzerine konuşmamı söyledi. KonuyuGüngör Abiyle konuştuğumda o da destekledi. Ve Ahmet Oktay ile ilk söyleşiyiyaptık, Varlık dergisinde yayımlandı. Sonrası geldi…”
BirGÜn gazetesi Kültürsanat Editörü Burak Abatay da İncesu’nun “Dile Gelen Kalem” kitabı üzerinedeğerlendirmelerde bulundu: “Biz dost meclislerinde tanıştığımızsanatçıların da sesi olmaya çalışıyoruz. Kadir İncesu’nun okuru olarakkaleminden çok şey öğreniyorum.
Tanımadığım, bilmediğim hangi isimle beni tanıştıracak diye merakla bekliyorum.Okurun da aynı düşüncede olduğunu gelen iletilerden biliyorum.
Kitapta söyleşileri olan her yazar düşün dünyamızın, birikimimizin temeltaşlarını oluşturuyor.
O isimlerin sahip oldukları bizim de sahip olacaklarımız anlamına geliyor.
Yazarlar, eserlerinde düşüncelerini bize içtenlikle aktarıyor olabilir.Detayları da röportajlarla okura ulaşıyor. Kadir İncesu da bu kitabındakiröportajlarıyla bu işi çok iyi başardı. En önemli noktalardan birisi de birbellek inşası… Sanatın belleğini diri tutmak çok önemli… Söyleşiler bu açıdanda değerli…”
Uzun yıllar Türkiye Yazarlar Sendikası Kadıköy Temsilciliğigörevinde bulunan Mehrizat da kısa bir açıklamada bulundu.
En az Kadir İncesu kadar coşkulu olduğunu belirten Mehrizat, “20 yıl önceCumhuriyet Kitap Kulübünde gördüm Kadir’i ilk olarak… Dinamik, çalışkan bir arkadaş...Tanıştım. Bizim etkinliklerimize katılmaya başladı. Türkiye Yazarlar SendikasıKadıköy temsilciliği olarak yaptığımız neredeyse yaptığımız hemen hemen bütünetkinliklere katılmıştır. Sözünde duran, çalışkan, değerbilir, vefalı ve çokiyi bir öğrencidir,” şeklinde konuştu.
AYDIN KAŞKALHEYECANLIYDI
“KabuğunuArayan Yara’nın yayınlanması için beni teşvik eden, o süreçte her şeyiyleilgilenen, bu ilgiyi sürdüren sevgili Osman Bozkurt’a, Usar yayınlarıçalışanlarına, Sahibi sevgili Hasan Örnek’e, görüşlerini benden esirgemeyenşiir büyüklerime, önerdiğim üç isim içerisinden ‘Kabuğunu Arayan Yara’yı netbir şekilde seçmiş olmaları ile kararvermemi sağlayan Sevgili Sezai Sarıoğluve Osman Bozkurt’a, kapak için görüşüne başvurduğum resim öğretmenim Hakan Taşkıran’a, Sevgili Kadir İncesu’yu vebeni ilk kitaplarımızın bu etkinliğinde yalnız bırakmayıp, heyecanımızıpaylaşan siz dostlarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Hepiniz hoş geldiniz.
Kitabımüzerine konuşma yapan sevgili Kadriye Keser arkadaşıma da çok teşekkürederim. Kadriye’nin iyi bir okurolduğunu biliyordum. Şiirimin iyi bir okur tarafından değerlendirilmesinitercih etmiştim. İyi ki de böyle düşünmüşüm. Şiirlerimi analiz edişi, iyi birokur olmasının ötesinde bir performansa sahipti. Beklentimin üzerinde olduğunugönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Cemal Süreyazaten ne demişti; ‘Biz yeni bir hayatın acemileriyiz/ Bütün bildiklerimizyeniden biçimleniyor/ Şiirimiz, aşkımız yeniden...’
İnsanın kendikitabı üzerine konuşması gerçekten zor. Konu şiir olunca bu daha da zorlaşıyor.Şiir okumayı çok seviyordum. Edebiyat ve Şiir dergilerini takip ediyordum.Benim şiire olan bu merakım, bu günşiirlerimi sizin karşınıza çıkarmışolmamın belirleyicisi olmuştur diyebilirim. İlk başlarda bir kitap çıkarmayıdüşünmemiştim. Yazmak mutlu ediyordu beni. Bir de zaman zaman arkadaşlarımlaşiirlerimi paylaştığımda beğenmiş olmaları beni mutlu etmeye yetiyordu. Ta kisevgili Osman Bozkurt ortaya çıkıp; ‘Şiirlerin kitap olarak yayınlanmayı hakediyor, yayınlamalıyız’ diyene kadar. Kitabımın ortaya çıkışı böyle oldu. O, şiir yazdıkça kendi halime mutlu oluşumunyerini, siz okurları içine aldıkça artık bir sorumluluk taşımamın gerekliliğinide önüme koymuş oldu. Hangi şiirlerin kitaba gireceği, sayfa düzeni, kapak resmininbelirlenmesi uzun soluklu bir çalışmanın sonucu gerçekleşti. Emeği geçenherkese bir kez daha teşekkür ederim. Şimdi, onların sayesindedir ki; Şiirkitabım Kabuğunu Arayan Yara, bu gün okurunu arıyor...”
İncesu ve Kaşkalsöyleşi sonrasında kitaplarını imzaladı.
Yorum Yazın