
-İktidarın muhalefetin barışık olmadığı bir parlamento çözüm üretebilir mi?-Bir milletvekilinin kaçırılması olayına ‘oh’ çekenler, “birkaç Mehmet öldü diye meclis toplanamaz” diyenler, bu ülkede barışa katkı sağlayabilirler mi?-Her insan gibi yaşamını sürdürebilmek için çalışan işçilerin, taşeron firmaların keyfi uygulamalarıyla işten atılan, grevde olan bu emekçilerin sorunlarına çözüm üretemeyenler, duygusal tavırları ile inandırıcı olabilirler mi?-Demokrasi adına Irak, Mısır ve Libya halklarını birbirlerine kırdırtanlar, destek verdikleri Özgür Suriye Ordusu'nun canlı canlı insanların boğazlarını keserek katledişlerine seyirci kalanlar demokrasiden söz edebilirler mi?Biz şunu iyi biliyoruz. Tarih boyunca emperyalistler hiçbir zaman işçinin, köylünün ve emekçinin yanında olmamıştır. Kendi ve sermayenin çıkarları için tüm güçlerini kullanmışlardır. Kaynak yaratma pahasına savaşlar çıkartmışlar. Örneklerini çok yaşadık. Günümüzde Arap Baharı maskesi altında Ortadoğu'da açık bir şekilde zülüm yaşatılıyor. Artık bunu herkes bilmeli ve aşağıdaki alıntının ne kadar yerinde olduğunu görerek gereğini yapmalı.“İnsanlar ikiye ayrılırlar:Sorun olanlar, çözümolanlar...Ümit kıranlar, ümit verenler...Dert üretenler, devaüretenler...Şikayet edenler, çarebulanlar...Aynı havayı soluyan, aynısıkıntıyı yaşayan, aynı sevinceortak olan iki insandan biridert küpü olur çıkar,diğeri deva küpü.Biri şikayet üretir, öbürü çare.Biri yük olur, öbürü yük taşır.Ağaç olmalı her insan...Ağaç gibi olabilmeli hermü’min.Müslüman müslümanakötülük etmemeli...Kötü ortamı mazeret belleyipdönüşmemeli...Bilakis, dönüştürmeli.Ağaçlardan ders almalı.Karbondioksit aldığıortamlardan bile oksijenüretmeli...Ve ağaçlar misali, birbirinebakmalı, birbirine destekolmalı...Orman olmalı...”İyi bayramlar, sevgiyle kalın...
Yorum Yazın