BAŞ AĞRISINDAN KURTULMAK İÇİN YAŞAM TARZINIZI DEĞİŞTİRİN
Baş ağrısı, iç ve dış dünyanızda bazı şeylerin yolunda gitmediğini ifade eden önemli bir alarmdır. Kişinin günlük aktivitelerini yapmasını engelleyen ve onu sosyal yaşamdan soyutlayabilen bu ağrılarda doğru tedavi, sorunun kaynağına inilmesi ile mümkündür. Memorial Ataşehir Hastanesi Baş Ağrısı Merkezi’nden Prof. Dr. Macit Selekler, baş ağrıları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
5 hastadan 4’ü migren sorunu yaşıyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2011 raporuna göre; baş ağrısı nedeniyle doktora başvuran hastaların %30’u migren, %35’i gerilim tipi baş ağrısı, %12’si ise migren ve gerilim tipi baş ağrısından şikayetçidir. %6 oranında aşırı ilaç kullanımı nedeni ile baş ağrısı görülmektedir. Bunların çoğunun kökeninde migren yatmaktadır. Baş ağrısı yakınması ile doktora giden her 5 hastadan 4’ünün migren ve gerilim tipi baş ağrısında şikayetçi olduğu görülmektedir.
Işık, ses ve kokular hayatınızı çekilmez kılabilir
Migren, gerilim tipi baş ağrısına göre daha ciddi bir tablodur. Gerilim tipi baş ağrısı, hafif veya orta derecede; migren ise orta veya şiddetli derecede bir baş ağrısıdır. Kişinin günlük işlerini yerine getirmesini engeller. Ayrıca migrene; ışık, ses ve kokulardan rahatsızlık ile bulantı ve kusma eşlik edebilir. Gerilim tipi baş ağrısı basit ağrı kesicilere daha iyi ve daha düşük dozda cevap verir. Migren ve gerilim tipi baş ağrısının tetikleyicileri birbirine yakınlık gösterir. Son yıllarda gerilim tipi baş ağrısı ve migrenin kökende aynı olduğu, bu ağrının migrenin daha hafif bir formu olduğu düşünülmektedir.
Tedaviden önce korunma önemlidir
Baş ağrılarının yaşamı olumsuz etkilememesi için önce ağrı tiplerini tanımak gerekir. İlk adım, tedaviden önce korunmadır. Migren ve gerilim tipi baş ağrısı kısaca kişi kendini ruhsal ve fiziksel olarak hırpaladığında ortaya çıkar. Her insanın tetikleyicileri farklılıklar göstermekle beraber temelde benzer özellikler gösterir.
Baş ağrılardan kurtulmak için…
Düzenli uyku: Her gün belirli zamanlarda uyuyup uyanmalısınız. Hafta sonları çok fazla, hafta içi ise çok az uyumak sakıncalıdır. Çoğu erişkin için gece ihtiyaç duyduğu uyku süresi yaklaşık 6-8 saattir. Uykudan baş ağrısı ile uyanmak olası bir uyku bozukluğunun göstergesidir.
Düzenli beslenme: Kan şekerinin düşmesi, baş ağrısını tetikleyebilir. Günde üç kez, düzenli aralıklarla, protein, meyve, sebze ve karbonhidrat içeren öğünler tüketilmelidir. Çok fazla şeker, kan şekerinin hızlı yükselmesine ve bu da tekrar hızlı düşmesine yol açar; sonuç olarak baş ağrısını tetikleyebilir.
Yeterli ölçüde rutin egzersiz: Haftada 3- 5 kez yapılan yeterli ölçüde egzersiz, stresinizin azalmasına ve bedensel olarak formda kalınmasına yardım edecektir. Aşırı veya düzenli yapılmayan egzersiz ise baş ağrılarını tetikleyebilmektedir.
Bol miktarda sıvı tüketmek: Normal bir erişkin gün içerisinde bol miktarda su içmelidir. Dehidratasyon yani vücudun susuz kalması, baş ağrısına neden olabilmektedir.
Kafein, alkol ve ilaç alımını sınırlandırmak: Kafein uyarıcı bir maddedir ve kullanan kişilerde kafein yoksunluğu baş ağrısına neden olabilir. Kafeinin kaynağı genellikle kahve, çay, asitli içecekler ve kafein içeren ağrı kesicilerdir. Baş ağrısı için kullanılan herhangi bir ilaç, çok uzun sure ve sık alındığında baş ağrısı ortaya çıkabilir. Haftada 1-2 defa ağrı kesici kullanmak sakıncalı olmayabilir. Ancak sürekli olarak, haftada üç günden fazla bu ilaçların kullanılması baş ağrısına yol açar.
Stresi azaltmak: Stres, baş ağrısında bir artışa yol açabilir. Gevşeme, nefes egzersizi, meditasyon ve stres yönetimi kullanılabilecek yöntemlerdir.
Depresyon tedavisi: Kişinin sıklıkla depresif bir duygu durumunda olduğu görülüyorsa uzman yardımı alması baş ağrısının etkin bir şekilde tedavi edilmesi için önemlidir.
Yorum Yazın