Kısa adı ATA BAR DER olan Ataşehir Barbaros Mahallesi Sosyal Dayanışma Kültür ve Güzelleştirme Derneği, dayanışmayı daha da güçlendirmek için kahvaltı program düzenlediler.
Kurulduğu günden bugüne eğitim ve sağlığa ağırlık veren ATABAR DER yönetimi ve üyeleri dayanışmayı güçlendirmek, sorunları konuşmak ve demahalleliyle iç içe olabilmek için düzenlemiş oldukları kahvaltılı programda biraraya geldiler.
Dernek Başkanı Yılmaz Oğralı, derneğimizin amacı mahalleliyehizmet etmektir diyerek çalışmaları ve temennileriyle ilgili şunları söyledi.
“KAYBETTİĞİMİZDEĞERLERİ KONUŞALIM”
Geçirdiği operasyon nedeniyle kendisini arayan, geçmiş olsundileklerini ileten tüm dostlarına davetlerine iştirak ettikleri için Ataşehiryerel basın mensuplarına da teşekkür ederek, onlar sokağın gözü, kulağı,mahallelerde olup biteni zor şartlar altında bizleri haberdar ediyorlar konuşmasınabaşlayan Dernek Başkanı Yılmaz Oğralı; “Bugün, yanımızdaki ve masamızdaki dostlarımızla sohbet ederek farklı bir kahvaltıyapmak istedik. Yıllardır kurtarmak için çaba sarf ettiğimiz Türkiye’yi ve dünyayıbugün bu masada konuşmayalım. Zaten yıllardır bunu yapıyoruz. Barbarosmahallesinde iç içeyiz. Yanından geçemediğimiz ve şikâyet ettiğimiz dereden30yıl önce balık tuttuklarını söylüyorlar arkadaşlarımız. Yâda 20 yıldır kentseldönüşüm içinde olan dostlarımızın sorunlarını konuşun. İnşaat sorunlarını değilmahalle kültürünü konuşun. Kısacası burada oturanların kaybettikleri değerlerikonuşun” temennilerinde bulundu.
“MAHALLE İÇİN KÜÇÜKBİR MUM YAKALIM DEDİK EVET, İŞTE BU MUMLA BURADAYIZ”
Kurucu yönetim kurulu arkadaşlarını yanına çağıran Oğralı; “ Şu gördüğünüz arkadaşlarımız 7 ay önce taşın altına ellerini koyarak mahallenin sorunları için bir arya geldiler ve mahalle için küçük bir mum yakalım dediler. Evet, işte bu mumla buradayız. İstiyoruz ki buradan alacağımız bir mumla taşıyacağımız ışıkla çevremizi aydınlatmaya çalışalım. Biz bu mahalleye bir şeyler verdikçe birkaç gün sonra bunu hissedeceksiniz. Bu karşılıksız hizmetin size verdiği ödüldür. Bütün insanlığın özellikle Türkiye’nin bugünkü koşullarda ihtiyacı olan bir yüktür. Derneğimizi kurduğumuz zaman iki prensibi ortaya koyduk. Derneğimizde siyaset ve dini tartışmalar yapılamaz yasaktır. Ayrıca ilkeler de koyduk. Dedik ki, dil, din ve mezhep ayırımı yapılamaz. İnsanları öz iradeleriyle baş başa bırakalım dedik. Toplantıdan sonra bu gönüllü arkadaşlarımız hayatında hiç tiyatro görmemiş 25 çocuğu ve ailesini tiyatroya götürecekler. Ne mutlu onlara. Bu etkinliğin hazırlanmasında emeği geçen arkadaşlarıma ve siz katılan tüm dostlarıma teşekkür ediyorum” dedi.
Yorum Yazın