© Gazete Ataşehir 2020

Sefa Sarısoy Seçim İrtibat Bürosunu Açtı

Sefa Sarısoy Seçim İrtibat Bürosunu Açtı CHP'den Ataşehir belediye başkan aday adayı olan Sefa Sarısoy verdiği kokteyl ile seçim irtibat bürosunu açtı. Küçükbakkalköy Mahallesi Fevzipaşa Cad. Özkaya Apt. NO: 55 Kat-5 D-16 adresinde ki irtibat bürosu açılışına çok sayıda partili ve Sefa Sarısoy'un gönül dostları ile yerel basın temsilcileri katıldı. Sefa Sarısoy Ataşehir ve adaylık başvurusu ile ilgili düşüncelerini şöyle açıkladı. Ataşehir ilçe olduktan sonra bugün geldiği noktayı değerlendirir misiniz? Ataşehir için düşünülenlerle, uygulanan projeler arasında bir uyumsuzluk göze çarpıyor. Doğu ve Batı Ataşehir diye ikiye ayrılan bu bölgelerde çağdaş mimari örnekleri sergilenirken, kentsel dönüşüm bekleyen, imar planları sadece iki mahallesinde onaylanan, çarpık yapılaşma örnekleri göze batan mahallelerinde, sosyal yapı sorunlarının yaşandığı görülüyor. Düzenlediğimiz, felsefi, kentsel, sanatsal, sosyal, ekonomik toplantılara halkın katılımını sağlayarak, arada açılan uçurumu kapatmayı hedefledim. Peki neden siyaset? Öncelikle şunu belirtmeliyim. CHP’den aday adayı olmam, aile yapımdan kaynaklanmaktadır. Siyasette de, başta Ataşehir olmak üzere, ülke bütününe hizmet etmek amacındayım. Bugün İstanbul’un modern ve çağdaş ilçesi Ataşehir’e hizmet, hem büyük sorumluluk, hem de bir görevdir. Bu sorumluluk ve görevin CHP çatısı altında gerçekleşmesi ise, aday adaylığımın anlamını daha da yüceltmektedir. Çünkü biz bu düşüncedeki partiliyiz. Aday olamazsam küsmek yok. Adayımızın etrafında bütünleşmek var. Ataşehir Belediyesi, görev süresi içinde hizmet açısından sizce yeterli miydi? Bu sorunuza yanıt vermek için Avrupa Konseyi’nin Yerel Yönetimler Deklerasyonu’na bir göz atmak gerekiyor. Konseyin Yerel Yönetimler Deklerasyonu’nda; halkın yerel yönetim kararlarına katılmasına, yerel kaynakların akılcı, dikkatli, adil ve verimli biçimde, kent yaşayanlarının yararı gözetilerek kullanılmasına, bireyin, sosyal, ahlaki, kültürel ve kişisel refahına yönelik koşulların oluşturulmasına, her alanda sanatsal faaliyetlere ağırlık verilmesine, halk sağlığının gözetilmesine, hayvan haklarının dikkate alınmasına, yerel yönetimlerin tüm imkanlarını topluma, cinsiyet, yaş, köken, inanç, sosyal, ekonomik ve politik ayırım gözetmeden, zihinsel ve fiziksel özürlerine bakılmadan eşit olarak dağıtılmasına kadar, yerel yönetimlere görevler yüklenmiştir. Deklerasyonun bu maddelerine yerel yönetimdeki sorumluluk sahiplerinin yanıt vermesi gerekmektedir. Projelerinizi öğrenebilir miyiz? Geçenlerde CHP İstanbul İl Başkanlığı’nda, ilçe başkanları ve aday adayları ile bir toplantımız oldu. Bizden istenen özetle şuydu. Projelerinizi açıklamak için erken. Şimdiden açıklarsanız, bunlar daha sonra partinin projeleriymiş gibi algılanıyor. Uygulanmayınca da sıkıntılar baş gösteriyor. Benim düşünce ve projelerim, partimizin yerel yönetim politikalarıyla uyumlu, sosyal ve demokratik yaklaşımlarla hazırlanan gerçek projelerdir. Mesela yeni yapılan Ataşehir Belediye Meclis salonuna meclis üyeleri ile birlikte ancak 50-60 kişi sığar. Peki Ataşehir’i yöneteceksek, halkın katılımını neden düşünmüyoruz?. İnsanlar gelmesinler diye bir mesaj mı var? Oysa 500 kişilik, 1000 kişilik bir meclis salonu yapıp, halkı çalışmalar hakkında bilgilendirmek, kendileriyle ilgili konularda karar alma mekanizmalarına katılmalarını sağlamak, demokratik bir yönetimin gereği olmalıdır. Ayrıca elektronik ortamdan azami derecede yararlanmak gerekir. ATASAV'ı hangi düşünceyle kurdunuz? Sivil toplum kurumları ve kişisel girişimlerle de bir çok şey yapılabileceğine inanan bir insanım.Bu nedenle inandığım arkadaşlarımla Ataşehir’de ATASAV Vakfı’nı kurduk. ATASAV çatısı altında sosyal, kültürel, kentsel, sanatsal faaliyetlerimiz oldu. Toplantılarımızı içtenlikle izleyen katılımcılar sağladık. Ataşehir’de ne kamu kurumlarının, ne de belediyenin veya özel bir kuruluşun elinde bulunmayan Ataşehir-2013 başlıklı, 285 sayfalık bir rehber kitabı ücretsiz yayınladık. Osmanlı Arşiv Dairesine girerek, olmaz sanılan mahalle tarihçelerini çıkardık. Yeditepe Üniversitesi ile protokol imzalayarak, Ataşehir Sosyal Değişim, Sosyal Gelişim 2013 Araştırması’nı gerçekleştirdik. Yani Ataşehir’in emarını çektik. Eğer belediye başkanı olursam, vakfı güvendiğim arkadaşlarımıza emanet edeceğim. CHP’de de siyaset yaparak gerçekleştirebileceğimiz bir şeyler varsa, hedefime ulaşmış olacağım. ATASAV’da kendi hedefinde yürüyecektir.

Ataşehir'de anlattığınız sosyal ve ekonomik dengelerdeki farklılığı nasıl düzelteceksiniz?

Yedi Tepe Üniversitesi ile yaptığımız araştırmanın gelir dağılımı indeksi, Ataşehir’in adaletsiz gelir dağılımının pençesinde olduğunu göstermektedir. Biz, bu gibi bilimsel araştırmalardan yola çıkarak yürüyeceğiz. Ajitasyonla, bir takım şeyleri insanlara vadederek değil, yapacağımıza inandığımız şeyleri gerçekleştirerek çalışacağız. Oy mühendisliği sonucunda oluşan bu dengesiz tablonun devam etmesi, inanıyorum ki sosyolojik ve psikolojik patlamaları beraberinde getirecektir. Şimdi Ataşehir finans merkezi haline getirilmeye çalışılıyor. Ataşehir’in finans merkezi olmasına karşı değiliz. Ama, Ataşehir kültür merkezi olmadan, finans merkezi olamaz. Ataşehir’i finans merkezi diye binalarla doldurup, yanına da rant için yapılar yaparsak, Ataşehir akşamları bizim gelip yatacağımız, gündüzleri çıkıp gideceğimiz bir banliyö haline gelecek. Burada devasa bir hal arazimiz var. Şimdi bu hal arazisine muhakkak karşısındaki Eston Evleri gibi binalar yapmayı düşünüyorlardır. O binalar da aslında bir kentsel artı değer getiriyor ama, bu kentsel artı değer ranta ehir getiriyor ama,bu değer ranta dönüşüp bir kaç kişinin cebinde kalacak. Biz buna karşıyız. Ben oraya Ataşehir Kültür Merkezi yapalım diyorum. Anadolu Yakası’nın AKM’si, finans merkezinin nefes alacağı bir yer olsun, birbirini bütünlesin. Ataşehir'de ön seçim ve Emekevler de yapılan yıkımlarla ilgili düşünceniz nedir? Kesinlikle ön seçim yapılmalı. Herkes bir şeyler söylüyor. Partimizin kararı ne ise ona uyacağız. Politikada akıl yolunu, bilim yolunu seçeceğiz. Ben proje adamıyım. Sadece devletten gelen parayla değil, farklı kaynakları yaratarak, bu kaynakların zenginleştirilebileceğine inanıyorum. Ataşehir’de güzel şeyler yapıldı. Elbette yapılanları inkar etmemek gerek. Ama bunların üzerine yeni şeyler ekleyerek yola çıkıyoruz. Ben Emekevler’de yapılan yıkıma da karşıyım. O insanları yaşadıkları yerlerden zorla koparıp atmaya çalışmak çok yanlış. Bunun sosyal boyutlarıyla düşünülerek çözümlenmesi gerekir. Sitemizde 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na uygun olarak yayın yapılmaktadır. Sitemizde yayınlanan haber ve tüm içerikler ancak ilgili sayfamıza link verilmek koşuluyla yayınlanabilir. Aksi durumlarda art niyetli kişi ve/veya kuruluşlar hakkında yasal yollara başvurulacaktır

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER