Sarıgül ve Topbaş'a cevap gecikmedi...
GÜNDEM
Büyükşehir belediye başkan adayları Kadir Topbaş ve Mustafa Sarıgül'ün Ataşehir ziyaretleri üzerine HDP Ataşehir eşbaşkan adayları
Av. İnci İncesağır ve Reşit Çeliktepe basın açıklaması yaptılar:
Açıklamada "
İki Büyükşehir adayının ziyaret ettiği Ataşehir'imizin sorunları bu ayrı imiş gibi görünen aslında "Beton İttifakı" yapan partilerce çözülemez. Ticarete dayalı belediye işletmeciliğine son verilmeden ve halk denetimi sağlanmadan yolsuzluğun da betonlaşmanın da önü alınamayacak." diyen adaylar şöyle devam ettiler:
Saygıdeğer Basın Emekçileri ve Ataşehir'li Komşularım;
Bilindiği üzere ilçemiz Ataşehir, geçtiğimiz hafta sonu iki büyük düzen partisinin Belediye Başkan Adayları'na ev sahipliği yapmıştır.
KADİR TOPBAŞ
Ak Parti Adayı ve İstanbul'un son on yılında Büyükşehir Belediye Başkanı olan Kadir Topbaş, partisinin genel çizgisine uygun olarak, şapkadan çıkan tavşan misali sürprizli, tepeden inme projelerinden (!) bahsetmiştir. Topbaş konuşmasının büyük bir kısmında CHP'de bulunan ilçe belediyesine çatmış, sürpriz kısmında da ne olduğu tam olarak anlaşılamayan toplamda "100.000 araçlık muhtelif otoparklar" yapma ve meyve sebze halinin bulunduğu araziye "gösterişli bir gösteri merkezi" yapacaklarını ilan etmiştir.
MUSTAFA SARIGÜLİktidar partisinin genel tavrı her zaman bir şeyleri dayatma, projeler ilan etme ve uygulamaya alma yönünde olup, hiçbir karar mekanizmasında halkın talepleri ve kendi yerellerine dair istek ve görüşleri yer almamaktadır. Kadir Topbaş; büyüklü küçüklü, kah çılgın kah mütevazı tüm projelerinde parti tabanın bile değil, sadece parti liderinin talep ve kararları doğrultusunda, yine parti liderinin belirlediği müteahhit ve şirketlerle projeler üretmekte, uygulamaya sokmaya çalışmaktadır. AKP belediyeciliğinin katılımcı belediyeden anladığı, 15 adet vapur almaya, bu vapurların kimden, ne kadar bedelle, hangi usulle alınacağına kapalı kapılar ardında kendi kendine karar verip, sadece vapur renklerini halka sormaktan ibarettir. Son mitinginde de Gezi Süreci ve devamında yaşanan hiçbirşeyden ders alınmadığını net bir biçimde gösteren iktidarın belediyecilik anlayışı, tepeden inmeci ve rantçı çizgisinden hiçbirşey kaybetmediğini net bir biçimde göstermiştir.
CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Sarıgül ve Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi'nin söylemlerinde de yine ağırlıklı olarak AKP eleştirisi yer almıştır. Sarıgül konuşmasının önemli bir kısmını; "Anaların evladı olmaya geliyoruz, ay yıldızlı bayrağımız dalgalansın istiyoruz." gibi ne tür bir yerel yönetim anlayışına denk düştüğü pek anlaşılamayan, muğlak ifadelere ayırmıştır. Miting esnasında bayılan bir vatandaş hakkında "Heyecandandır." diyerek enginlere sığmayan kibirini yine sergilemiştir. Mevcut belediye başkanı Battal İlgezdi için de tanıtma ve iltifat ölçüsü olarak yine kendisini kullanmış "Kimse diyemezken, o Sarıgül dedi." diyerek, nasıl bir kahramanlığa imza attığından dem vurmuştur. Mensubu olduğu partinin 89 milletvekilinin imzası ile idama giden büyük devrimci Deniz Gezmiş'in adını taşıyan parktan halka seslenmiş, ne bu büyük devrimciye küfreden Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı'ndan, ne Deniz Gezmiş'in ölmeden önceki son sözü olan Türk ve Kürt Halklarının kardeşliğinden, ne de partisi adına tarihe yazılan bu kara leke için özür dilemekten dem vurmamıştır.
Görüldüğü gibi düzenin iki partisinin de ortaklaştığı pek çok nokta, ittifak ile kaçındığı pek çok hayati ve yakıcı konu bulunmaktadır. Birlikte talan ettikleri ilçemiz hakkında yine birbirilerini suçlayarak temize çıkmak, kapalı kapılar ardıda sürdürdükleri talan ve yıkım düzenini bir dönem daha uzatmaya çalışma gayesi içerisindelerdir.
Bugüne kadar yapamadıkları, bundan sonra da yapamayacaklarının teminatıdır!
Her iki parti adayları da halk meclislerinden, tüm çalışmalar ve belediye bütçesi hakkında her aşamada halka hesap vermekten, halk meclislerinden çıkacak kararlara göre hareket etmekten bahsedememektedir.
- Yoksulların ihtiyaçlarından, aşevlerinden, sokakta yaşayanların barınma hakkından bahsetmemektedir.
- Bir AKP-CHP ekip çalışması olarak, kentsel dönüşüm rezaletine dönen Emekevler skandalından bahsetmemektedirler. Bu konuda Eşbaşkanımız Sabahat Tuncel tarafından TBMM'de verilen sonu önergesini ittifakla görmezden gelmekte, havada bırakmaktadırlar.
- Kadınların ücretsiz kreş hakkından, sığınma evlerinden, kadın istihdamını arttırıcı politikalardan bahsetmemektedirler.
- Taşeronlaşmaya son vermekten, herkese eşit koşullarda, güvenceli iş imkanından bahsetmemektedirler.
- Çok dilli, çok kültürlü, tüm renkleri kucaklayan, ayrımcılığa karşı duran belediyecilikten bahsetmemektedirler.
Bütün bu yakıcı ve acil sorunların, demokratik, adil, barışçı, eşitlikçi çözümleri Halkların Demokratik Partisi'ndedir. HDP'nin yerel yönetimlere dair perspektifi çok net ve düzen partilerinin asla altına imza atamayacağı büyük bir taahhüttür. HDP halkı yönetmeye değil, halkla birlikte çalışmaya, hayatı birlikte kurmaya taliptir.
Bu vesileyle halklarımızı bir kez daha saygıyla selamlıyor ve Halkların Demokratik Partisi'nin rengarenk ve tertemiz şemsiyesi altında, kendi özgür yaşamımızı kendi ellerimizle kurmaya davet ediyoruz.