© Gazete Ataşehir 2020

Sadık Kayhan, Stratejik Plan Müjdesini Verdi

Birkaç aylık Pandemi kısıtlamasından sonra Ataşehir İlçesinin birikmiş ve kronik hale gelmiş sorunlarını ve belediyenin çalışmalarıyla ilgili Ataşehir Belediyesi Teknik Başkan Yardımcısı Sadık Kayhan’a sorduk.

Bildiğiniz gibi Ataşehir enteresan bir yer. Ataşehir’e baktığımızda ancak 1/3 sorunu çözülmüş durumda. Geri kalan 2/3 kısmında ise hem mülkiyet hem de imarla ilgili sorunları olan mahallelerden oluşuyor ifadelerini kullanan Ataşehir Belediye Başkan yardımcısı Sadık Kayhan Ataşehir’in biriken sorunlarını ve belediyenin çalışmalarıyla ilgili Gazete Ataşehir İmtiyaz sahibi Derya Arslan’a şu açıklamaları yaptı.

“STRATEJİK PLANLARI BİTİRDİK”

Detaylı bilgileri gazetemize açıklayan Kayhan önemli bir detayı bizim vasıtamızla ilk olarak duyurusunu yaptı. Önemli duyuru şöyle: Bazı müteahhitlerin burayı riskli bölge ilan etmesi için Kentsel Dönüşüm Stratejik Planlarının hazırlanmadığını öne sürmüşlerdi.  Doğru yoktu ama inşaat yapmaya engel değildi. Onlar kendilerine göre bunu bir bahane olarak kabul ediyorlardı. Biz Ataşehir’in Kentsel Dönüşüm Stratejik Planların ihalesini yaptık ve önceliğimiz Yenisahra ve Barbaros Mahalleleri olduğu için birinci etapta orayı aldık. Planları bitirdik. Şimdi bakanlıkta onay aşamasında.  Artık müteahhitlerin son ellerindeki bana göre değil ama gerekçe olarak gösterdikleri Stratejik Planda bitmiş oldu.

Bu önemli açıklamadan sonra Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Sadık Kayhan Ataşehir mahallelerinin sorunlarının detayına girmeden önce  şöyle özetledi: “Yeni Çamlıca dediğimiz yer 3 mahalle yani Mimar Sinan Mevlana ve Yeni Çamlıca Mahallelerinden oluşuyor. Burada mülkiyet sorunları çözülmüş değil.

Hemen yanı başında sorunsuz bir mahalle görünse de yine İmar İskân Bloklarının olduğu kısım ciddi şekilde sorunları var.

Yine Âşık Veysel Mustafa Kemal Mahallelerin hala planları yok.

Barbaros, Yenisahra Mahallelerine baktığımızda 2019 yerel seçimlerde bir ay gibi çok kısa bir sürede planların çıkmasına rağmen teknik bazı problemlerden daha çok içinde bulunduğumuz ekonomik koşullardan dolayı hemen hemen uygulanacak durum hâsıl olmadı. Yani ciddi şekilde sorunlar devam ediyor.

Türkiye’nin en büyük mahallelerinden İçerenköy’e baktığımız zaman neredeyse mahallenin yarısının imar planları yok.

Yine Küçükbakkalköy’de sorunlu olan yerler var.

İnönü ve Kayışdağı mahallelerinde imar planlarında ancak dere kenarında kalan kısımlarda büyük sıkıntıların olduğunu biliyoruz” dedi.  

Kısa bir özetten sonra sorunların detayını mahalle mahalle olarak şöyle sıraladı.

“MAALESEF AK PARTİLİ MECLİS ÜYELERİNİ İKNA ETME ŞANSIM OLMADI”

Geçtiğimiz 10 yıllık döneme baktığımız zaman bu sorunların çözümü ile ilgili neredeyse hiç yol kat edemedik. Tek kat ettiğimiz yol Yenisahra ve Barbaros mahalleleriyle ilgili planların çıkmasıydı. Bunun dışında ciddi gelişmeler olmadı diyen Başkan Yardımcısı Sadık Kayhan;  “Geçtiğimiz dönem içerisinde Mustafa Kemal, Âşık Veysel 1/5000 lik NİP yapıldı. Ancak askıya çıkmadı. Belediye Başkanı onaylamadı. Daire şeklinde bu iki mahallenin etrafına baktığımız zaman Esatpaşa’da 3000 metreye 2,5 emsal var. Ümraniye Site mahallesine baktığımız zaman yine 2,5 emsal var. Barbaros, Yenisahra mahallelerine baktığımız zaman 5000 metreyi bulduğu zaman yine 2,5 emsal var. Daire şeklinde etrafını incelediğimizde bu iki mahalleye verilen imar hakkı 1,75 brüt ve 2,00 brüt emsal verilmiş. Bunları yaptığınız zaman reel olan emsal 1,60 ve 1,44’e denk geliyor. Yani iki mahalledeki maksimum Emsal 1,6 çoğunluk yerinde 1,44. Büyükşehirde yakın zamanda bu planlar askıya çıkacak.  Ancak bu mahallelerdeki yapı stokuna ve arazi yapısına baktığınızda dönüşümü sağlayacak bir plan olmadığını biliyoruz. Dönüşümü sağlayacak olsa bile vicdani değil. Yani çevresine verdiğiniz emsalden daha düşük emsal oraya vermek vicdani değil. Bunun için planlar askıya çıktıktan sonra itirazımızı yapacağız. Tahmin ediyorum vatandaşında büyük tepkisi olacak. Onlarda itirazlarını yapacaklardır. İtirazlardan sonra büyükşehirde yeniden ele alınması için çabamız devam edecek.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Bu planlarla ilgili büyükşehir İmar Komisyon ile görüşmelerimiz oldu. Çevreye verilen emsalleri göz önünde bulundurarak değerlendirmelerini istedik maalesef Ak partili meclis üyelerini ikna etme şansım olmadı. Bana verilen cevap. Burada dönüşümü sağlar yeter gibi bir tavır vardı.  Mevcut teşekkül kadar vermediler.  Orada bir sıkıntı var” diye konuştu. .

“SANKİ CEZALANDIRILMIŞ GİBİ BİR DURUM SÖZ KONUSU”

Kayhan; “Öyle baktığınızda bu iki mahallede 5000’likler konusunda sanki cezalandırılmış gibi bir durum söz konusu. Biz 10 yıldan beri sorunları tespit edip ve çözüm önerilerimiz ile birlikte defalarca Büyükşehir'e gittik ama çok ciddi gelişmeler kaydedemedik.

Son bir yıl içerisinde büyükşehirle görüştük ve görüşmelerimiz biraz daha farklı bir ortamda gelişmeye başladı. Biraz daha bizi anlamaya başladılar, çözüm önerilerimizle, taleplerimizle ve halkın beklentileriyle birlikte defalarca gittik görüştük. Daha önce Büyükşehir Belediye başkanıyla 10 yılda neredeyse iki kere bile görüşmemiş iken, şimdi Sayın İmamoğlu’yla görüşme şansına sahip olduk. Daire başkanlarıyla, genel sekreter Yardımcılarıyla sürekli görüşüyoruz ve bu görüşmeler sonunda en azından mutabakat konusunda epeyce yol kat ettik” şeklinde ifade etti.

YENİ ÇAMLICA MAHALLESİNİN MÜLKİYET SORUNU İLE İLGİLİ OLARAK ŞU DETAYLARI PAYLAŞTI

İBB ile görüşmelerde büyük mesafeler kat ettiklerini söyleyen Kayhan şöyle devam etti: “Biz 10 yıl içerisinde Yeni Çamlıca Bölgesi'nin mülkiyet sorunu çözülmesi konusunda 2981 sayılı yasanın hala yürürlükte olduğu ve bunun aynı şekilde daha önce Ümraniye Belediyesi tarafından uygulandığı biçimiyle yani mahkemenin iptal kararından önce bulunan yeniden yapılacak uygulamayla Bu sorunun çözülmesi gerektiğini yazılı olarak da defalarca bir kere iki kere değil ama en azından 5- 6 kez yazı ortamında bildirmemize rağmen geçmişte büyükşehirden bu konuda olumlu bir yanıt alamadık.  Şimdi yeni yönetimle görüşmelerimiz sonunda büyükşehir ikna oldu yeni yönetim ikna oldu bize çalışın, getirin dediler.  Yeni Çamlıca Mahallesine baktığımız zaman tabii bu mülkiyet sorunlarını çözmek için 2481'den soruları çözmek için bir uygulama yapılıyor. Mülkiyet haritaları hazırlanılıyor birde ıslah planları yapılıyor. Mahkeme kararına baktığımız zaman ıslah planların iptali söz konusu değil. Burada mülkiyeti belirleyen uygulamanın iptal var. Biz de büyükşehire bunu anlattık onlar da sağ olsunlar iyi niyetle yaklaştılar inandılar daha doğrusu tespit yaptılar. Uzun sürede inceleme yaptılar en sonunda da geçen haftaki son görüşmemizde de tamam siz uygulamanızı yapın bize gönderin dediler. Biz de uygulamaların çalışmasına şu anda başladık. Sanıyorum ki birkaç ay içerisinde uygulamayı yapacağız, Ataşehir Belediye Meclisi’nden geçirdikten sonra Büyükşehir göndereceğiz onaylanacak ve mülkiyet sorununu çözmüş olacağız.”

“ORADA HERKES HER YERE ORTAK”

Ondan sonraki ikinci aşaması önce şu anda hiç kimse oturduğu arsasının sahibi değil diyen Kayhan oradaki durumu detaylı bir şekilde şöyle izah etti:   Yani Ümraniye Belediyesi tarafından yapılan ıslah plan uygulaması, parselasyon planları mahkeme tarafından iptal edildiğinden oradaki bütün Herkes her yere ortak. Bizim burada belediyeyi aldığımız zaman 4 binin üzerinde bir mülkiyet sahibi varken şu anda mülkiyet sahibi 7 bini geçti.

Tabii bir nesil yavaş yavaş yaşlandı.  O nesil öldükten sonra varisleri bir kişinin mülkiyeti 4-5 kişiye birden geçmeye başladı.  Böylece her geçen gün sorun daha da büyüdü. Yani sorunlar gittikçe büyüyor Onun için bir an önce çözülmesi lazım.

“10 YILLIK BİZİM HUKUKİ VE TEKNİK MÜCADELEMİZ SONUCUNDA HAKLI ÇIKTIK”

Ama biz şundan mutluyuz ki, 10 yıllık bizim hukuki ve teknik mücadelemiz sonucunda haklı çıktık. Bunun başka çözümünün olmadığına inandırdık insanları. Bu konuda teknik destek de aldık. Değişik yerlere, hocalara ve üniversitelere sorduk başka çözüm olmadığını söylediler. Çünkü hangi imar planını yaparsanız yapın dünyanın en iyi imar planını yapın imar planıyla mülkiyet oluşturma şansınız yoktur. Oradaki sorun farklı yani imar planında birisinin arsası mükemmel şekilde değerlendirebilirsiniz ama benim işgal ettiğim alan elime verilen tapudan fazla ise onun mülkiyete dönüştürülmesi yani oranın bana verilmesi, işgal ettiğin alanın bana verilmesi hiçbir planla mümkün değil.

2981 gibi güçlü bir yasa var elimizde. Bu yasayla bunun çözüleceğini biz biliyorduk ısrar ettik, defalarca yazdık ama sonuçta geç de olsa büyükşehir şu anda ikna olmuş durumda.

 Umarım ki bir aksilik çıkmadan biliyorsunuz şöyle bir kuşkumuz var.  Büyükşehir'e gittiği zaman meclis çoğunluğu bizde değil.  Çoğunluk Ak Partide. Onların da aklıselim davranacaklarını, sorunun çözümü konusunda olumlu oy kullanacaklarına inanıyorum, inanmak istiyorum.

İnşallah böyle olur buradaki arkadaşlarımız da burada Ak Parti grubundaki arkadaşlarımıza bunu uzun uzun hem anlattık hem anlatacağız. Onlarda destekleyeceklerini şimdiden bize söylüyorlar. Böylece 3 mahallenin önce mülkiyet sorunu çözülecek.

“MÜLKİYET SORUNUNUN ÇÖZÜLMEMESİNİ ZUL OLARAK KABUL EDİYORUM”

Ben 2020 yılında İstanbul'un orta yerinde 3 tane mahallenin mülkiyet sorununun çözülememesi olmasını devlet adına da belediye adına da Zul olarak kabul ediyorum ya ayıptır artık. Dünya bunu bilse bizle dalga geçerler.  Gerekirse özel kanun yapılır gene çözülür.  Şu anda herkes oturduğu evin sahibi değil. Her evde, her noktada 7 binin üzerinde hisseler var. Bir şey daha var. Mesela mahkeme kararı uygulamayı iptal ediyor. Kök parsele dönün diye bize çok büyük baskıların geldiğini defalarca sizlere söylemiştik. Kök parsele dönmek için yeni bir uygulama yapma konusunda bir iddiamız vardı. Bu konuda mahkemeler kök parsele dönün diye bize yazı yazdılar. Bölge müdürlüğüne yazdık. Tapu Kadastro Bölge Müdürlüğü bizi doğrulayan bir cevap verdi. Yani Tapu Bölge Müdürlüğü diyor ki, kök parsele dönmek için yeni bir uygulamayla bana gelmek zorundasınız. Biz büyükşehire yazıyoruz uygulama yapamayacağımızı söylüyorlar.  Böyle şey olur mu? İnsanlar tamir bile yapamıyorlar. Ben her zaman şunu söylüyorum Allah korusun. Buradaki yapılar 60’lı, 70’li yıllarda yapılmış. Hiç biri teknik hizmet almış değil. Hiç birinin statik olarak güvenli olduğuna inanlardan değilim. Herhangi bir afette birilerine bir şeyler olsa belki teknik olarak herkes kendini kurtarır ama vicdani sorumluluktan nasıl kurtulurlar.  Onun için buranın sorununun bir an önce çözülmesi gerekiyor.

Şimdi gecikmelide olsa yeni yönetimle bir mutabakatımız oldu. Çalışmalarımıza başladık.  Tekrar söylüyorum. Birkaç ay içinde mülkiyet sorunlarının çözüleceğine inanıyorum.

 “HALK BİZİ DEĞİL BÜYÜK BİR KISMI MÜTEAHHİTLERİ DİNLEDİ”

Sorunlar yumağının birikmiş olduğu Yenisahra Mahallesi ile ilgili Gazetemiz İmtiyaz sahibi ve Genel yayın Yönetmeni Derya Arslan’ın, buranın akıbeti ne olacak? Sorusuna detaylı olarak yanıtladı.

Karotu alınmış riskli binaları Mülki amirliklerle birlikte belediyenin ortak boşaltmaları gerekiyor. Yenisahra Mahallesin deki sorun gerçekten ciddi sorun diyen Kayhan şunları söyledi: “ Müteahhitler bundan birkaç yıl önce mahalledeki insanları bir şekilde ikna ettiler.  Herkes kendisine göre bir organizasyon kurarak etrafındakileri ikna ederek kat karşılığı sözleşmelere imza attılar. O dönemde yaptığımız her toplantıda kat karşılığı sözleşmelere imza atmamalarını, planlar çıktıktan sonra sözleşmelerini yapmalarını defalarca söyledik ama maalesef halk bizi değil büyük bir kısmı müteahhitleri dinlediler, inandılar ve sözleşmeleri imzaladılar.

Garip olan bir şey daha var. Bu sözleşmelerin çoğunda sürede yok. Müteahhitler birazda uyanık davranarak anlaştıkları yerleri kentsel dönüşüme sokmak için riskli yapı raporu aldılar. Riskli yapı raporunun müteahhit açısından ciddi avantajlar sağlıyor.

Nedir bu ciddi avantajlar?  Birincisi harçlardan kurtarıyor. İkincisi KDV’den kurtarıyor. Onun için bu avantajları kendilerine sağlamak için bu yola başvuruyorlar. Tabiri caizse tüccar gözüyle bakılıyor.

Bu vatandaşların evlerine giderek karotlarını almışlar ve riskli yapı olarak tescilleri yapılmış ondan sonra piyasa koşulları değişince İmar Planları çıkmasına rağmen müteahhitler ortada yok. 16 aylık süre için bir tane bile yapma talebi gelmedi. Müteahhitlere yaptığımız toplantılar ve bireysel görüşmelerimizde burada inşaat yapmayı kimsenin düşünmediğini gördük. Çünkü onlar kendi kazançlarına göre hesap yapıyorlar.

Şimdi vatandaşın riskli yapısı olduğu için belediyeler ne yapmak zorunda. Mülki Amirliklerden destek alarak elektriğini, suyunu ve doğalgazını keserek tahliye edip yıkmak zorunda. Bu işleri başlattık ama ciddi tepkilerle karşılaşıyoruz.

Müteahhit terk etmiş, vatandaş evini boşaltırsa nereye gideceğini bilmiyor, binaya ruhsat alamadığı içinde kira yardımı alamıyor.”

“350 TL İLE NASIL GEÇİNECEĞİMİ BANA ANLATIR MISIN?

Yenisahra mahallesinden bir vatandaşın feryadını dile getiren Kayhan, olayı şu şekilde açıkladı: “Ben çıkmak istiyorum. 1350 TL emekli, maaşım var. Çıkmak için çevrede araştırma yaptım. 800 ile 1000 liradan aşağı ev bulamadım. Ben 800 ev kirası ile su elektrikle beraber 1000 TL’yi geçecek. Bu ödemeleri yaptıktan sonra bana 350 TL kalacak. Bu 350 TL ile nasıl geçineceğimi bana anlatır mısın?  Ben bu evin altında ölmek istemiyorum, çıkmak istiyorum. Devlet bana şu anda kira yardımı yapmıyor. Başka desteği de yok. Ben öleceğimi bile bile bu evde yaşamak zorundayım. Çünkü başka çarem yok” diye sorunlarını dile getirdi. Vatandaş iyi niyetli çoğunluğu için söylüyorum ama birde çaresizlik var. Siz çıkın biz ayda size şu kadar yardım yaparız diyecek bir şansımız yok.  Ruhsat alınmış olsa, müteahhitle anlaşmaları gerçekleşmiş olsa yardım alacaklar. Şu an öyle bir durum yok.

Biz elektrik ve su kesme yazılarını görevimiz gereği yapıyoruz. Ama fiziki tepkilerle karşılaşıyor giden görevliler. Biz bunu ilgili mercilere defalarca yazdık. Sonuçta biz görevimizi yapmak zorundayız. Yenisahra ve Barbaros ile ilgili bir bilgi daha vereyim size. Bazı müteahhitlerin burayı riskli bölge ilan etmesi için Kentsel Dönüşüm Stratejik Planlarının hazırlanmadığını öne sürmüşlerdi.  Doğru yoktu ama inşaat yapmaya engel değildi. Onlar kendilerine göre bunu bir bahane olarak kabul ediyorlardı. Biz Ataşehir’in Kentsel Dönüşüm Stratejik Planların ihalesini yaptık ve önceliğimiz Yenisahra ve Barbaros Mahalleleri olduğu için birinci etapta orayı aldık. Planları bitirdik. Şimdi bakanlıkta onay aşamasında.  Artık müteahhitlerin son ellerindeki bana göre değil ama gerekçe olarak gösterdikleri Stratejik Planda bitmiş oldu.”

“İÇERENKÖY PLANLARINDA BAZI DEĞİŞİKLİKLER YAPILDI”

Kayhan; “İçerenköy  binlik planları onay aşamasında bir mahkeme kararı geldi. Mahkeme kararı da toplulaştırma alanları ile ilgili plan notunun iptaliyle ilgili karardı. Onun üzerine planlar tekrar durdu.  Mahkeme kararı doğrultusunda bazı revizeler yapılarak 5000’likler yeniden meclise gönderildi.  Temmuz ayı meclisinde büyük ihtimalle görüşülecek. Çıkar mı çıkmaz mı, Eylül ayına kalır mı bilmem ama 5000 likler geldikten sonra NİP revizeyi işleyerek tekrar büyükşehire göndereceğiz”  dedi.

“TÜM DEVLET KURUMLARININ ATTIKLARI İMZAYA SAHİP ÇIKACAKLARINI DÜŞÜNÜYORUM”

Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Sadık Kayhan son olarak İmar İskân Bloklarıyla ilgili şu açıklamayı yaptı:  “İmar İskan Blokları bildiğiniz gibi bakanlık orayı kendisi aldı. Bizi devre dışı bıraktılar. Yıllar önce hepinizin bulunduğu ortamda bakanlık, TOKİ, Emlak Konut ve Ataşehir Belediyesi ortak bir protokole imza attılar. O protokolde biz daire büyüklüğünden daire şekillerine kadar proje tanıtımına kadar her şeyi ortak yapmıştık. Bakan bu projenin uygulamasında kendilerine pahalıya mal olacağını söyleyerek burada sosyal konut yapmak gerektiğini söyledi. Sosyal konut olayına hem biz hem de oradaki vatandaşlar razı olmadık. Bakanlık oradan elini çektikten sonra proje yarım kaldı yürümedi.  O protokol halen iptal olmadığı halde, altını çizerek söylüyorum. O protokol halen yürürlükte olduğu halde tüm devlet kurumlarının attıkları imzaya sahip çıkacaklarını düşünüyorum.”

“BAKANLIK ÇÖZSÜN BİZDEN DESTEK Mİ İSTİYOR VERELİM”

Kayhan; “Şu anda bakanlık biz yapacağız, biz çözeceğiz siz karışmayın anlamında şu anda bakanlık tarafından orada kurulan dernekle birlikte yürütülen bir çalışma olduğunu maalesef duyuyoruz.  Ama biz burayı 15 günde, 1 ayda çözeriz dedikleri halde yıllar geçti halen çözümle ilgili bugüne kadar bize herhangi bir şey ulaşmadı. Biz şundan tarafız. Çözülecek mi? Bakanlık mı? Çözecek. Siz karışmayın mı? Diyor. Ama oradaki insanların hayati tehlikesi var. Yapıların depreme karşı mukavemet gösteremeyeceği konusunda endişelerimiz var.

Bakanlık çözsün. Bizden destek mi istiyor verelim.  Ama yeter ki çözün. Şu anda biz devre dışı bırakılmış durumdayız. Buna da razıyız yeter ki çözsünler. Şu ana kadar bize yansıyan bir gelişme yok” diyerek endişelerini dile getirdi. .

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER