Medyada,işte,evde,yasada kadın!
GÜNDEM
MEDYADA, İŞTE, EVDE, YASADA KADIN!
Başak Kültür ve Sanat Vakfının koordinatörlüğünde, Urfa Kadın Yaşam Evi ve Mersin Günebakan Kadın Derneği ortaklığında Avrupa Birliği Delegasyonunun desteğiyle düzenlenen "Bölgesel Destek Mekanizmasıyla Toplumsal Cinsiyet Temelli Eşitsizlikle ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele" projesi kapsamında
‘’Medyada, İşte, Evde, Yasada Kadın!’’ isimli panel düzenlendi. Projenin hedef gruplarından başta kadınlar olmak üzere ilgili resmi kurum ve sivil toplum kuruluşları, sivil inisiyatiflere ve gönüllülere yönelik düzenlenen panel, Kadıköy’de bulunan Anadolu Yakası Dersimliler Derneği'Derneğinde yapıldı. Çok sayıda sivil toplum kurumundan kadınların yoğun ilgi gösterdiği panele, Avukat Hülya Gülbahar, gazeteci Ayşe Düzkan, Petrol-İş Sendikası Kadın Dergisi Editörü Necla Akgökçe, Genel-İş Sendikası İstanbul Konut İşçileri İstanbul Şube Başkanı Nebile Irmak Çetin katıldı.
Panelde ilk olarak Genel-İş Sendikası adına söz alan Nebile Irmak Çetin, ev işlerinde çalışan kadınlara yönelik kısa bir sunum yaptı. Özellikle enformel sektörlerde çalışan kadınların ayrımcılıklara maruz kaldıklarını ifade eden Irmak, ev eksenli çalışan kadınların yaşadıkları problemleri daha görünür kılmak gerektiğini vurguladı. Bu konuda da bayağı yol aldıklarını da belirten Irmak, kadınları sosyal güvenceden yoksun bırakmalarını içeren raporlarımızı bütün siyasi partilere ilettiklerini belirtti. Ev içi emeği çok sıkıntılı, meşakkatli bir iş olduğunu da vurgulayan Irmak, ev işlerinde çalışan 100'e yakın kadının 2013 yılı içinde yaşamını kaybettiğini söyledi. Çetin, emek ve örgütlenme konusunda kadınların emeğinin gücüne inandığını söyleyerek, kadınlara bölük pürçük değil ortak bir mücadele yapalım çağrısı yaptı.
Petrol-İş Sendikası Kadın Dergisi Editörü Necla Akgökçe, kadın istihdamını yasasının medya tarafından olumlu bir gelişme olduğu şeklinde yayınlandığını ancak bunun böyle olmadığını söyledi. Özellikle ana akım medyanın bu konuya taraflı baktığını söyleyen Akgökçe, bu paketin, emek piyasalarını günün koşullarına göre tekrar dizayn ettiklerini söyleyerek, "Türkiye'de işverenlerin, işçilerin yeterince güvenli çalıştıklarını iddia ediyorlardı ve daha çok çalışmalarını istiyorlardı. Özellikle kadınların çalışma alanlarında, kadın emek piyasalarında kadın emeği kırılgan her türlü değişimden etkilenen daha korunmasız bir emek türü. Geçici işlerle bunu yapmak istediler. Esnek çalışma saatleri adı altında belirsiz saatlerde çalışma ve daha çok çalışma dayatılıyor" dedi.
Avukat Hülya Gülbahar iktidarın resmi kurumlarda ‘’kadın’’ kelimesinin kullanılmasından çok rahatsız olduğunu söyledi. Siyasi iktidarı, kadın erkek fırsat eşitliği komisyonunun rahatsız ettiğini ifade eden Gülbahar, komisyonun çok işlevsiz hale getirildiğini ifade etti. Kadınlarla ilgili konular tartışılırken kadına yönelik şiddet meselesinin en sona bırakıldığına dikkat çeken Gülbahar, hükümetin uluslararası sözleşmelere taraf olurken işine geldiği gibi tercüme ettiğini ve yasalarda kadın kelimesi özellikle geçiyorsa orada durup ayrıntılı bakmak gerektiğine ifade etti. Aynı zamanda pozitif bir şey gibi lanse edilen, uzun doğum izinin kadını çalışma yaşamından uzaklaşmasına neden olduğuna dikkat çekerek, çözümü kreş ve çocuk bakımının baba ile paylaşılması olarak açıkladı.
Gazeteci Ayşe Düzkan, kadın ve medya üzerine sunum yaptı. Düzkan, kadınların haberlerde yok sayıldığını ve herkesin kendisinin görmek istediği kadınlardan söz ettiğini ifade etti. Medyada kadının geçmişten günümüze kadar, nasıl görüldüğünü anlatan Düzkan, erkek okura hitap eden haberler yapıldığını ve kadınların bu şekilde konumlandırıldığını ifade etti. Aynı zamanda gazeteciliğin ve haber yapmanın reklam sektörü ve ekonomiyle yakından ilgili olduğunu da vurguladı. Bunun yanında reklam imkânından yararlanamayan gazeteler de haber yapamadığını da vurguladı. 90'larla birlikte basında yeni bir gelişme olduğunu anlatan Düzkan, 90'lardan sonra medyanın patronaj sistemine geçtiğini belirtti. Düzkan, AKP iktidarı ile birlikte, medyanın tamamen iktidarın istediği gibi haberler yaptığını vurguladı. Bunun yanında internet haberciliğiyle birlikte sansürün gücünün azaldığını söyledi. Düzkan son olarak, kadınların yazmasının önemine değindi ve erkekler her konuda hem konuştuğunu hem yazdığını, kadınların biran önce yazmaya başlaması gerektiğini söyledi. Panel, soru cevap kısmı ve ardından gerçekleşen kısa müzik dinletisi ile sona erdi.
5 Ocak 2014
Başak Kültür ve Sanat Vakfı
--
Başak Kültür ve Sanat Vakfı
Kayışdağı Mahallesi, Uslu Caddesi
Nihat sokak, No. 55/A
Ataşehir -İSTANBUL
basaksanatvakfi.org.tr