KİTAP YAZDIRAN AŞK!
GÜNDEM
Okul yıllarında yaşadığı karşılıksız aşkın ona verdiği ilham kitap yazmasına neden oldu. Henüz hayatının baharında yaşadıklarını kitaplaştıran Hande Ortay, etkilendiği ve bire bir yaşadığı olayları kaleme almanın kendisini çok mutlu ettiğini ve bundan da büyük haz duyduğunu belirtti.
Gazetemizi ziyareti esnasında kendisini yakından tanıma fırsatı buldum. İstanbul Üniversitesi’nde İki fakültede birden eğitimine devam eden Ortay, Türk Sanat Müziğini çok sevdiğini ve her dinlediği şarkıdan esinlenerek karşılık bulamadığı aşkı ile ilgili duygularını kaleme aldığını söyledi.
1993 Almanya doğumlu olan Hande Ortay, ilk ve orta öğrenimini Almanya’da tamamladıktan sonra 18 yaşında Türkiye’ye dönerek yüksek öğrenimini burada sürdürmeye karar veriyor ve o kararını da çift dal okumak kaydıyla yazarlığı yanında eğitimdeki başarısını da kanıtlamış oluyor.
Hande Ortay; “Oysa Bir Umuttu” kitabında duygularını samimi ve yaşadıklarını akıcı bir dille kaleme almış, okuyucuların hizmetine sunmuştur.
Yazarın, “Oysa Bir Umuttu” ve “Limanı Olmayan Aşıklar” kitaplarını piyasaya sunmuş olup 3’üncü kitabı yazmaya devam etmektedir.
Yazarımız; bir gün Ferhat Göçer’in “Yıllarım Gitti” şarkısını dinlerken bakın aşkı ile ilgili duygularını nasıl dile getirmiş:
“OLUR DA BİR GÜN”
“Artık her gün ağrısını çektiğim bu aşkın vuslata zaman tanımayışına ve kahrına yazdığım, bir dua gibi sana adadığım isyanlarımı kitap yapıyorum. Olur da bir gün okursun diye, olur da bir gün sende kahredersin diye. Öylesine bir sevgi değil, bir aşk da değil yaşadıklarım. Bu çok fazla bir şey. Anlatamayacağım kadar büyük ve bir o kadar da kalple ilgili bir şey. Kimsenin sevmeyeceği kadar, karşılıksız bir aşkla seviyorum seni. Ve ömrümün sonuna kadar bitmeyecek bu sevgi.
Elveda demiyorum sana,
Çünkü elveda diye bir şey yoktur bu hayatta
“bizim için” sevdiğim. O yüzden vedalara gerek yok,
Bir gün vuslat bekliyor bizi.”
İstanbulum Gazetesi ve Gazete Ataşehir ailesi olarak, aşkın verdiği ızdırapla hayat akışını değiştiren genç yazarımıza başarılar dileyerek, hayat hikâyesini kısaca olsa da kendisinden dinleyelim.
YAZARLIĞA NASIL BAŞLADINIZ NEDEN ETKİLENDİNİZ?
Üniversiteyi kazanarak İstanbul’a 2014 yılında geldim. Henüz 1’inci sınıfta iken birine karşı duyduğum duygulardan dolayı karşılıksız âşık oldum ve duygularımı âşık olduğum kişiye belli edemiyorum. Belli ettikten sonra da karşılık bulamadım ve ret edildim. Dolayısıyla duygularımı kâğıda döktüm. Ona söyleyemediklerimi yazdım. Bir baktım ki evde deste deste duygu dolu sayfalar bulunca neden bunu kitaplaştırmayayım diye düşündüm. Yaşadığım duyguları kitaplaştırarak insanların duygularına hitap etmiş olurum diye düşündüm. Böylece de bir eser ortaya çıktı.
İlk yazdığım kitap “Oysa Bir Umuttu”. İkinci kitabım “İki Dizi Arası” roman türünde bir eser. Bu kitabın arasına şiir serpiştirdik. Şiirler romanın gidişatı ile uyumlu ayrı bir şey değil.
Şu an 3’üncü kitabı yazmaya hazırlanıyorum. Seneye piyasaya çıkacak şekilde bir çalışmayı sürdürüyorum. Bu romanım da ilk romanım olan “Oysa Bir Umuttu” devreye girecek. Daha kapsamlı bir şekilde Nilüferin Çınara olan karşılıksız aşkını anlatıyorum.
ÜNİVERSİTEDE ÇİFT DAL OKUMANIN YANISIRA YAZARLIK ZOR OLMUYOR MU?
Ben zoru seviyorum. Kendimi dinlememek için uğraş arıyorum. İki fakülte okuyorum. Bu şiirlerin çoğunu metroda, yolda ilham aldıkça yazıyorum ve bunları kitaplaştırıyorum. Artık uyku saatlerimi bile hesaplıyorum.
KENDİNİZE BİR HEDEF BELİRLEDİNİZ Mİ?
İnsanlarla her zaman iletişim içinde olmak ve soysallaşmak istiyorum. Hemen parlayıp sönenlerden olmak istemiyorum. Yani sürekli insanlarla iletişimim de eleştirilere de açığım. Şu ana kadar okuyucularımdan hep olumlu tepki aldım. Buda beni motive ediyor. Okuyucularla sürekli iletişim halinde olmak, güzel sözler duymak çok güzel bir duygu. Henüz daha işin başındayım. Yavaş yavaş edebiyat dünyasının içine de girmeye başladım. Yolum uzun ama önemli olan sabretmek, sabırlı olmak.
KENDİNİZE ZAMAN AYIRABİLİYOR MUSUNUZ?
Soru müzik olunca, Türk Sanat Müziğinin aşığıyım. O kadar çok seviyorum ki çok şiirimi TSM dinleyerek, ilham alarak yazıyorum. Bundan da müthiş haz alıyorum.
OKUYUCULARINIZA BİR MESAJINIZ VAR MI?
Eğer bir hayalleri varsa peşinden gitsinler. Büyüklerimiz onlara yardım etsin. Ayıp diye bir şey yok. Sonuçta bizde insanız, duygularımız var, âşık olabiliriz. Bu konuda ailem her zaman arkamda durdu, bana destek verdi. Eğer bir şeyler yapabiliyorsam ailemin desteğinin büyük payı vardır onlarla gurur duyuyorum. Bana kendimi ifade etmem için bu fırsatı veren İstanbulum Gazetesi ve Gazete Ataşehir’in sahibi ve çalışanlarına ayrıca teşekkür ederim.
TÜM HABERLER