© Gazete Ataşehir 2020

Kaygan Siyaset

Kaygan Siyaset Kaygan zeminlerde kaymaya başlayınca hangi yöne gitmek istersen, ibre o yöne kayar. Hele zemin fazla yağlı ise kayanlar için daha zevkli bir mücadeleye yol açar. Genelde seçimden seçime bu kaygan zeminler daha da hareketleniyor. Menfaat veya farklı düşüncelerle yola çıkanlar, umduklarını bulacak zemini yakalayamayınca siyaset sahnesinde dönme dolap gibi dolaşıp dururlar. Kimileri de sonuçlara saygı göstererek bulunduğu yeri ya terk eder ya da eleştirileriyle teselli bulur. Haklı olarak ön seçimde sıraya girip listede yer bulamayanların isyan etmeleri, sert eleştiriler yöneltmeleri doğal bir hareket. Delegelerin oylarına saygı göstermeyenler ne kadar adil ve demokrat olabilirler. Asıl sorgulanması gereken merkeziyetçi anlayıştır. Bu olayı; sadece sıralamada yer alıp listelerde yer bulamayan adaya yapılan bir haksızlık değil, aynı zamanda oy kullananlara karşı yapılan bir saygısızlık olarak görmek lazım. Diğer taraftan makam ve menfaat ilişkileri içinde olup listelerde yer alamayanların parti değiştirmeleri, gittiği partide geldiği partiyi yerden yere vuran beyanatların, söylevlerin seviyesini değerlendirmek gerekir. Böyle kaygan zeminlerde kayarak bir oraya bir buraya gidenlerin siyasi ahlakını, siyasi yapısını iyi tahlil edip ona göre tavır sergilemek lazım. Yoksa siyasi yapılanma içinde görmeye alıştığımız bu durumlar devam edecektir. Ne yazık ki ülkemizde sistemin ve siyasi yapılaşmanın bu tür kaymalara uygun zemin oluşturması, siyasi seviyesizliği, siyasi ahlaksızlığı meşru hale getirmiştir. Siyaset bu demememiz lazım. Bu tip insanları toplum olarak gönlümüzde ve sandıkta yargılayarak ders vermemiz gerekir ki dönmelerin kaymaların ne olduğunu görsünler. Temiz toplum ve temiz siyaseti oluşturmak bizim elimizde. Duygusallığa yer yok. Bizleri çantada keklik olarak gören bu oy avcılarına ders verme zamanı. Herkes elini taşın altına koymalı. Yoksa bu kaygan zeminler siyasi hayatımızda hep var olacaktır. Saygılarımla.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER