Ekrem İmamoğlu; “İstanbul’u marka kent haline getirmek için adayım”
GÜNDEM
CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu Haliç Kongre merkezinde yaptığı tanıtım toplantısında seçim startını vererek
; “İstanbul'u yeniden küresel iddia sahibi bir marka kent haline getirmek ve İstanbulluların mutlu ve özgür olmaları için adayım” dedi.
Haliç Kongre Merkezinde yapılan toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nu tanıtarak, ben inanıyorum ki İmamoğlu çok başarılı olacaktır diye konuştu.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun tanıtımından sonra salonu dolduranlara hitaben konuşan Ekrem İmamoğlu yapacaklarını, nasıl bir yol izleyeceğini partileriyle paylaştı.
İmamoğlu şöyle devam etti:
“BU TARİHİ YOLCULUĞUN SONUNDA BİRLİKTE ZAFERE ULAŞACAĞIZ”
Bugün tarihi bir gün. Çünkü bugün burada tarihi bir yolculuğa başlıyoruz. Bu tarihi yolculuğun sonunda birlikte zafere ulaşacağız. Bu yolculuğun sonunda kazanan İstanbul ve tüm hemşerilerimiz olacak.
Bundan tam 94 gün sonra oy kabinine girecek, perdeyi çekecek ve İstanbul'un bir sonraki büyükşehir belediye başkanını seçme şansına sahip olacaksınız. O gün kendinize üç basit soru soracaksınız:
Bu şehri gerçekten kim daha iyi yönetebilir?
Bu şehir daha iyi nasıl yönetilir?
Bu şehir nereden yönetilsin?
Sevgili İstanbullular,
İşte bundan tam 94 gün sonra yapılacak olan yerel seçimlerin ana eksenini belirleyecek olan sorular bunlardır. Bu üç basit soruya sizlerin vereceği cevap, sadece kendinizin değil; çocuklarınızın, büyüklerinizin, akrabalarınızın, arkadaşlarınızın, meslektaşlarınızın ve şehirde yaşayan tanıyıp tanımadığınız herkesin kaderini belirleyecek.
“İSTANBUL ANKARA'DAN YÖNETİLEMEZ”
Ben İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adayım. Çünkü bu kentin geleceği için değişim zamanının geldiğini ben de herkes gibi görüyorum. İstanbul için yeni bir sayfa açmanın zamanının geldiğini de biliyorum.
İstanbul 16 milyona yaklaşan nüfusuyla dünyanın en kalabalık 15. kenti. Gayrisafi Milli Hasılamızın neredeyse dörtte birini, ülkede toplanan vergilerin yüzde kırkını üretiyor. İstanbul, Türkiye ekonomisinin motor gücü. İstanbul durursa, Türkiye durur.
Bu yüzden, İstanbul Ankara'dan yönetilemez; yönetilemiyor!
İstanbul, iradesi bağlı yöneticiler tarafından yönetilemez; yönetilemiyor!
İstanbul eski model yöneticiler tarafından yönetilemez; yönetilemiyor!
İstanbul günü birlik yönetilemez, yönetilemiyor!
“İSTANBUL’U MARKA KENT HALİNE GETİRMEK İÇİN ADAYIM”
Bu şehir ancak, genç, dinamik, yeni nesil bir yönetici tarafından yönetilebilir.
Ben İstanbul'u yeniden küresel iddia sahibi bir marka kent haline getirmek için adayım. İstanbulluların mutlu ve özgür olmaları için adayım.
İstanbulun ekonomisini büyütmek, iş olanakları yaratmak ve gençlerin yeniden umudu haline getirmek için adayım. Istanbul'u yaşanılır bir çevreye kavuşturmak, dünyanın yetenekli insanlarını ve kalıcı yatırımları çekecek bir cazibe merkezi yapmak için adayım.
Ben, cesaretimi bu kentin insanlarından alıyorum. O insanların, iyiye, güzele duyduğu ihtiyaçtan alıyorum. Başarıyı görünce verdiği sonsuz destekten alıyorum.
Ben bu şehrin insanlarına, siz değerli İstanbullulara inanıyorum. Sizlere, gençlere, kadınlara, emekçilere, esnafa, iş insanlarına, her yaştan, her kökenden, her hayat tarzından hemşerilerime; en çok da bu şehrin o güzel çocuklarına inanıyorum...
HEDEFLERİNİ AÇIKLADI:
“PEKİ, BUNU NASIL BAŞARACAĞIM? PLANLARIM PROJELERİM, VAATLERİM NELER?”
İmamoğlu, yine böyle bir araya geleceğiz ve sizlere kapsamlı projelerimi ve o projeleri nasıl yapacağımı tek tek detaylarıyla anlatacağım diyerek İstanbul’la ilgili 5 büyük hedefini, şöyle açıkladı.
Evet, 5 büyük somut hedefim var:
- İstanbul’un ulaşım ve trafik sorununu çözmek.
- İstanbul’daki kent yoksulluğu ile mücadele etmek ve pahalı yaşamı ucuzlatmak.
- İstanbul’da doğru kentsel planlama ile çevre, imar ve deprem sorunlarını çözmek.
- İstanbul’un işsizlik sorununu çözmek, yeni ekonomi ve yaratıcı endüstriler için Istanbul'u bir çekim merkezine dönüştürmek.
- İstanbul’un yaşam kalitesini yükseltmek, kültür, sanat ve spor faaliyetlerini, Istanbul'un tamamına yaymak.
“PEKİ, BUNLARI NASIL YAPACAĞIM?”
5 Temel yönetim anlayışıyla...
- Her şeyden önce bir Kent Anayasası'yla... Toplumsal uzlaşmayla yazacağımız yeni bir mutabakat belgesiyle.
- Kente özen ve insana saygıyla.
- Demokratik katılım ve ortak akılla.
- Sürdürülebilirlik ve inovasyonla.
- Yaşam kalitesi önceliği ile.
Belediyecilik, 'insanı mutlu etme zanaatıdır." Bu zanaatın erbabıysanız her Ölçekteki kentlerde insanları mutlu etmeyi kesinlikle başarırsınız diyen İmamoğlu yönetim felsefesini şöyle açıkladı:
- NEDEN KENT ANAYASASI DİYORUZ?
İstanbul yolunu ve yörüngesini yitirdi. Hikâyesini yitirdi.
İstanbul’un şu anda bir yol haritası yok. İstanbul nereye gittiğini bilmiyor. Gecekonduların içinde gökdelenler yükseliyor.
Kenti bu hale getirenler bile pişman ve pişmanlıklarını dile getiriyorlar. Kente ihanet ettik diyorlar.
Nüfusun nereye gideceğini kimse tahmin bile edemiyor. Oysa değerli dostlar, bizim 2050'de bile geçerli olabilecek bir vizyona ihtiyacımız var.
Bu yüzden Kent Anayasası diyoruz.
Kente ihanet edilmesin, uzun vadeli stratejik kararlar, ortak akılla ve mutabakatla alınsın istiyoruz.
Dediğim dedik olunmasın, kentin ortak iradesi her şeyin üstünde olsun istiyoruz. İstanbul’un 2050 hedefini biletim, 2050 yılına çocuklarımızla gençlerimizi hazırlayalım.
İşte bu yüzden İstanbul, Ankara'dan yönetilemez diyorum.
- NEDEN KENTE ÖZEN VE İNSANA SAYGI DİYORUZ?
İstanbul gibi, tarihiyle, coğrafyasıyla, kültürüyle, ekonomisiyle bir dünya kentini yönetmek her şeyden çok, özenli olmayı gerektirir.
İnsana değer veren, ayrımcılık yapmaksızın, tüm İstanbullulara aynı ölçüde özen gösteren bir yönetim olursa, bu kentin insanları kendilerini değerli birer yurttaş gibi hisseder...
Dostlarım, ailelere destek vermeyi vadediyorum. Çocuklarımız', gençlerimizi, üniversitelileri desteklemeyi vaat ediyorum. Engellilere ve yaşlılara şefkat elimizi uzatmayı, yoksul ve yoksun insanlarımıza saygı göstermeyi vaat ediyorum.
Dostlarım, sosyal adaleti sağlamak için, kentte yaşayan herkese adil fırsat sunmak için İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adayım.
- NEDEN DEMOKRATİK KATILIM VE ORTAK AKIL DİYORUZ?
Demokrat bir yönetim için ne yaptığınız kadar, nasıl yaptığınız da önemlidir. Bir kente ve kentin insanlarına neyin yapılacağı tepeden inmeci bir şekilde dayatılıyorsa, o kent yönetiminde demokrasi yoktur.
Biz İstanbul’a demokratik katılımcı, ortak aklı temel felsefe kabul eden ve yeni nesil bir belediyecilik vaat ediyoruz.
- yüzyıl yerel yönetim anlayışın' şehrimizle buluşturmak istiyoruz.
Ben İstanbul’un adayıyım. İstanbulluların adayıyım. Tüm hemşerilerimin adayıyım.
Biz kazandığımız zaman İstanbul kazanmış olacak. İstanbul’un iradesi kazanmış olacak. Biz kazandığımız zaman yerel irade, yerel demokrasi, ortak akıl ve katılımcı demokrasi kazanmış olacak.
Bu yolculuğun nihai kazananı sizler olacaksınız; İstanbul ittifakı olacak.
“GENÇLER, KADINLAR UMUDUM SİZLERSİNİZ”
Gençlere ve Kadınlara sizleri yanımda görmek istiyorum diyen İmamoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
Gençler... Umudum sizlersiniz. Sizleri yanımda istiyorum. Bu yolculukta el ele kol kola vereceğiz ve siz kazanacaksınız. Bugünden itibaren kampanyama destek vermenizi istiyorum. Duymayan° duyurun. İnanmayanı inandırın. Umudu ve geleceği hep birlikte inşa edelim.
Kadınlar... İstanbul tam anlamıyla kadın dostu bir kent olacak. Kadınların yönetimde eşit temsil edilmeleri destekleyecek. İstanbul kadınlar için güvenli hale gelecek. Siz olmadan kazanmamız imkânsız. Bu yolculuğun onunda asıl kazanan siz olacaksınız. Ben kadınların emeğine, inancına ve değiştirici gücüne çok inanıyorum. Sizinle kazanacağız.
Ve tüm İstanbullular... Kimseyi ayırmayan, herkesin sesine kulak veren, ortak akılla herkesin ortak menfaatine çözümler üreten ve kesinlikle sizlere değer veren, emanetinize ve kaynaklarınıza sahip çıkan, israfa son veren bir yönetim inşa edeceğiz. Allah yardımcımız olsun.
Bu şehirde ortak yaşamı yeniden hayata geçirmeye sözüm var.
Seçen kadar seçmeyenin de yönettiği bir İstanbul için sözüm var.
Çok ama çok çalışacağız. Kazanacağız ve hep birlikte tarih yazacağız, diyerek konuşmasını bitirdi.