EKREM İMAMOĞLU: “HAKSIZLIĞA VE HUKUKSUZLUĞA KARŞI SUSANLARDAN OLMAYACAĞIZ!”
GÜNDEMİBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yenikapı’daki Avrasya Kültür Merkezi’nde CHP il, ilçe, kadın ve gençlik kolları yöneticileriyle bir araya geldi.
İmamoğlu, kendisini “tatil” üzerinden eleştiren çevrelere, “Tatil çok konuşuluyor bu aralar biliyorsunuz. Birincisi, birisi demiş ki, ‘Ben, hayatımda hiç tatile çıkmadım.’ Şu olduğunda da çıkmadım, bu olduğunda da çıkmadım! Profesyonel hayatta böyle birine şöyle bir söz söylenir: ‘Demek ki hiç çalışmamışsın!’ Sonuçta her insanın makul ve mantıklı tatile ihtiyacı vardır” yanıtını verdi.
Türkiye’de yaşayan her 4 kişiden 1’inin İstanbul’da ikamet ettiğinin altını çizen İmamoğlu, “Dolayısıyla bizi, İzmir’de yanan ormanlar da ilgilendiriyor, Kaz Dağları’nda yok edilen ormanlar da ilgilendiriyor. Kadına gösterilen şiddet de bizi ilgilendiriyor, Karadeniz de yaşanan sel de bizi ilgilendiriyor. İBB, tüm imkânlarıyla, ortaya koyduğu üretim ve yönetici karakteriyle, tüm sorunlarla ilgilenmek zorundadır. O bakımdan Türkiye’de yaşanan hukuksuzluk varsa, o da bizi ilgilendiriyor. Yani milletin iradesi yok sayılıyorsa, buna karşı söz söylemek de bizim sorumluluğumuzdadır. Çünkü biz asla, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı susanlardan asla olmayacağız. Ona, ‘dilsiz şeytan’ denir. Biz, onlardan değiliz” şeklinde konuştu.
İstanbul Büyükşehir
Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan
Kaftancıoğlu, Yenikapı’daki Avrasya Gösteri Merkezi’nde, CHP il, ilçe, kadın ve
gençlik kolları yöneticileriyle bir araya geldi. Etkinliğe CHP’li belediye
başkanları ile meclis üyeleri de katıldı. İmamoğlu ve Kaftancıoğlu,
katılımcıların alkışları eşliğinde salona girdi. Etkinlikte ilk konuşmayı
Kaftancıoğlu yaptı. Ülke olarak zor günlerden geçtiğini vurgulayan
Kaftancıoğlu, “Özellikle son 6 ayımız, seçilmişler karşısında atanmışların
mücadelesine sahne oldu. Etkileri uzun vadede ortaya çıkacak çok önemli
demokrasi sınavları verdik. Halk iradesini tanımayan vesayet odağı bir siyasi
iktidara karşı kentimize, geleceğimize, demokrasimize sahip çıkan halkımızla el
ele verip tarihi bir başarıya ulaştık. Adayların fırsat eşitliğine dayalı bir
ortamda kampanyalar yürüttüğü bir sürecin sonunda, sandıktan çıkan iradeye
saygı duyulan bir ülke olmaktan ne yazık ki çok uzağız. Bu yüzden bu seçim öyle
sıradan bir seçim, sıradan bir belediye başkanlığı seçimi olmadı. Bu seçim,
yalnızca İstanbul’un da değil Türkiye’nin demokrasiye olan inancının, adalete
olan susamışlığının göstergesi oldu” dedi.
KAFTANCIOĞLU: “İSTANBUL, YENİDEN HALKIN OLDU”
31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde görev alan partililere ve yurttaşlara
teşekkür eden Kaftancıoğlu, “Ne dediler hatırlayın… ‘Devletin gücü arkalarında
siz mi kazanacaksınız’ dediler. ‘Televizyonunuz yok, gazeteniz yok siz kime
nasıl ulaşacaksınız’ dediler. ‘Adayınız henüz tanınmıyor, hiç boşuna heves
etmeyin bu iş olmaz’ dediler. ‘AK Parti kazanamayacağı seçime girmez’ dediler.
Kazandık arkadaşlar. Kulaklarımızı tıkayıp, çalışa çalışa kazandık.
Gülümseyerek, kucaklayarak, sahici ve ilkeli duruşumuzdan taviz vermeyerek
kazandık. AK Partilisi’yle HDP’lisiyle, MHP’lisiyle İYİ Partilisi’yle Saadet
Partilisi’yle CHP’lisiyle omuz omuza kazandık. İstanbul’da belirli kişi ya da
kişilerce kurulan saltanat çöktü, İstanbul yeniden halkın oldu” diye konuştu.
İMAMOĞLU: “BU DENLİ TAKİP EDİLMEK GÜZEL BİR ŞEY!”
Kaftancıoğlu’nun ardından mikrofonu alan İmamoğlu, konuşmasına, “İlçe, ilçe
beni ziyaret etme talebinde bulundunuz. Bu gerçekten zor bir ortam yaratırdı.
Bizde il başkanımızla buna nasıl bir pratik çözüm bulacağımızı konuştuk. En
iyisi bir araya gelip dertleşelim dedik. Bu buluşmayı, normalde Mart ayından
sonra yapacaktık ama ertelenen o demokrasi kazanımı, 23 Haziran’da netleşti.
Dolayısıyla yaz ayına gelen bu buluşmada biraz tatil rehaveti var” sözleriyle
başladı. İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tatil denince… Tatil çok konuşuluyor bu aralar biliyorsunuz. Şimdi, tabi insanların alışmadığı birkaç şeyi söyleyeceğim burada. Birincisi, birisi demiş ki, ‘Ben, hayatımda hiç tatile çıkmadım.’ Şu olduğunda da çıkmadım, bu olduğunda da çıkmadım! Profesyonel hayatta böyle birine şöyle bir söz söylenir: ‘Demek ki hiç çalışmamışsın!’ Sonuçta her insanın makul ve mantıklı tatile ihtiyacı vardır. Ben tatil de yapmadım açıkçası. Yani yaptığım tatil sayılmaz. 2-3 gün doğal bir eş ve baba mesuliyeti ile başladı. Çocuklarımı görmeye gittim. Ve tekrar işimizin başında olduk. Elbet tatil konusu konuşulacak. Yarın yetinmeyecekler gözünün üstünde kaşın var diyecekler, hafif şöyle sağa şöyle baktı sola şöyle baktı diyecekler de diyecekler. Çok önemli değil. Bu denli takip edilmek güzel bir şey. Şöyle güzel bir şey; biz, işimizin ne kadar ciddi bir iş olduğunun, ne kadar önemli bir işe sahip olduğumuzun farkındayız. Öncelikle bunun altını çizelim. Ama, bizi bu yönüyle takip eden insanların da bizde bir açık bulmaya çalışmaları…
Ama farkında değiller
ki, Ekrem İmamoğlu’nun özgüveninde asla bir kibir yok. Onun arkasında 10 yıldır
yetiştiği sapasağlam Cumhuriyet Halk Partisi örgütü var.”
“DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK BİR BAŞARI ELDE ETTİK”
Çok yoğun bir kampanya
dönemi yaşadıklarını vurgulayan İmamoğlu, “Bu dönemden sonra da dünyaya örnek
olacak siyasi bir başarı elde ettik. Bu başarı, aynı zamanda bir demokrasi
başarısı. Demokrasiye inancı azalmış ülkelerden ve milletlerden çok temsilci
geldi, bizleri ziyaret etti. Kendi ifadeleridir: ‘İstanbul da siz, işin yüzde
ellisini hallettiniz, biz de ülkemizde demokrasi için gerisini halledeceğiz’
diyenler oldu. Yani bu sadece bize ait bir inanç değil. Dolayısıyla Türkiye ve
milletçe tarihte birçok konuda öncü birtakım hareketlerde bulunduğumuz gibi,
burada da önemli bir demokrasi sınavı verdik, veriyoruz.
Bu kararlılığımızı,
sizlerle başaracağız. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Gece gündüz çalışacağız. Bu
çalışma biçiminin içinde, elbette bir bireyin gece gündüz çalışma şansı
fiziksel olarak yok. Birilerinin anlamadığı bir kavramdan söz ediyoruz. Bir
kişinin talimatıyla yönetilen bir şehirden bahsetmiyoruz. Binlerce belediye
çalışanından, on binlerce gönüllüye, yüzbinlerce İstanbullu hemşehrisiyle bir
arada hizmet üreten ve başaran bir anlayıştan bahsediyoruz. Ekip ruhuna inanan,
ekibiyle birlikte hareket eden bir anlayışa inanıyoruz. Diğer anlayışın,
adalet, düzen ve iyi bir sistem üretmesi mümkün değil” diye konuştu.
“SORUMLULUKLARIMIZ VAR”
“Sorumluluklarımız var” anımsatması yapın İmamoğlu, şunları dedi:
“Evet, bizim yeni bir kadromuz var. Evet, var olan kadrodan maksimum düzeyde
faydalanma arzumuz var. Onlarla, o entegrasyonu sağlama mücadelesi
içerisindeyiz. Daha güçlü bir İBB’nin tümüyle hazırlanması konusunda büyük
sorumluluklarımız var. Bunlar vakit alacak. İsrafı bu kurumdan yok edeceğiz.
Mutlak tasarruf edeceğiz. Ortaya koyacağımız titiz çalışmayla beraber, bütün bu
çalışmaları size tek tek anlatacağımız ortamlar olacak. Şehrimizin sorunları
olduğu gibi, ülkemizin de gündemleri var. Ülke gündemine duyarsız bir İBB
Başkanı olma şansımız yok. İstanbul, 16 milyon insanın yaşadığı bir kent.
Ülkede yaşayan 4 kişiden 1’inin ikamet ettiği bir şehrin belediye
başkanıysanız, herkesin duygusu, herkesin sorunları, problemleri elbette ki
sizi ilgilendirir. Bizi, İzmir’de yanan ormanlar da ilgilendiriyor, Kaz
Dağları’nda yok edilen ormanlar da ilgilendiriyor. Kadına gösterilen şiddet de
bizi ilgilendiriyor, Karadeniz de yaşanan sel de bizi ilgilendiriyor. İBB, tüm
imkanlarıyla, ortaya koyduğu üretim ve yönetici karakteriyle, tüm sorunlarla
ilgilenmek zorundadır. Siz, Türkiye’nin lokomotif gücüsünüz. O bakımdan
Türkiye’de yaşanan hukuksuzluk varsa, o da bizi ilgilendiriyor. Yani milletin
iradesi yok sayılıyorsa, buna karşı söz söylemek de bizim sorumluluğumuzdadır.
Çünkü biz asla, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı susanlardan asla olmayacağız.
Ona, ‘dilsiz şeytan’ denir. Biz, onlardan değiliz. Çok net. İBB Başkanı olma
mesuliyetiyle, bu kadim kentin tüm tarihi sorumluluğunu hisseden, binlerce
yıldan gelen tüm değerlere sahip çıkma mesuliyetiyle yola çıktığımı bilin.”
“YOLUMUZ AÇIK OLSUN…”
Malazgirt Zaferi’nin
948’nci yıldönümünü ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutlayan İmamoğlu,
sözlerini, “Yolumuz açık olsun. Her şey çok güzel olacak. ‘Her şey çok olacak’
lafı, asla ‘her şey çok güzel oldu’yla bitmeyecek. Çünkü her yeni gün, her şey
çok güzel olacak diye başlarsa, daha iyisini hedeflemiş olursunuz. Bu sözün,
bir felsefe olarak zihnimize yerleşmesi gerektiğini sizlere hatırlatmak istiyorum”
şeklinde tamamladı.
Konuşmaların ardından
etkinliğe katılan ve 39 ilçeden gelen katılımcılar, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu
ile birlikte alfabetik sıraya göre anı fotoğrafları çektirdi. İmamoğlu,
fotoğraf çekimlerinin ardından kameraların karşısına geçti.
“25 YILIN YÜKÜNÜ, 40 GÜNLÜK SÜREÇTE BANA YÜKLEMELERİ
ÜZÜCÜ”
Gazeteciler,
İmamoğlu’na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’li belediyeler ve tatille
ilgili sözlerini hatırlattı. İBB Başkanı bu soruya şu yanıtı verdi:
“Ben, 5 yıl boyunca belediye başkanlığı yaptım Beylikdüzü’nde. CHP’li belediyelerin, yapamadığını yaşıyorum ile ilgili olarak tek bir cümle yok. Ama ne yazık ki yaptığımız işlerin önüne, bazı işlerin önüne çekilen engellerle ilgili birçok örnek verebilirim. Ben, 5 yıl belediye başkanlığı görevini yapmış birisi olarak, böyle bir şahitliği hiç yaşamadım. Şimdi İBB Başkanı olarak görüyorum ki, AK Parti ilçe belediyelerindeki eksiklikleri, geçmiş dönemde hem İBB hem de merkezi yönetim çözmüş. Yani böyle bir ayrımcılık yapılmış. Ama biz yapmayacağız. Hangi ilçede bir sorun varsa çözüm bulacağız. Tatile göndermeler bitmiyor. Buna Cumhurbaşkanının katılması da enteresan. Çünkü 1994 yılından beri, 25 yıldır İBB’yi yönettii, kendileri belediye başkanlığı yaptı, başbakanlık yaptı, cumhurbaşkanlığı yaptı. Yine kendi siyasi partilerinin belediye başkanları var. Yani 25 yıldır, ne yazıktır ki birçok defa ölümcül seller yaşandı, onlarca insan hayatını kaybetti. Bu kadar yılı kalkıp bir güne, yaklaşık 40 günlük süreç içerisinde bana yüklemeleri ve bunu bir tatile bağlayarak beni vatandaşa şikayet etmeleri çok üzücü, şaşırtıcı. İstanbul’da bir olay olmuştur. Bir sel yaşanmıştır. Ki ben hemen orda oldum, dilerdim Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanı tatildeyken, sanıyorum Urla’da emin değilim neresi olduğuna ama tatildeyken kendileri beni arasalardı, bir geçmiş olsun dileselerdi. Yani benimle süreci paylaşsalardı. Bu daha önemli ve daha değerli bir davranış olurdu diye düşünüyorum.
Tatil meselesinin
toplumda bir karşılığı yok, o bakımdan bu konuyu uzatmalarının da bir anlamı
yok. Kamuoyu araştırmalarını severler, yapsınlar baksınlar orada İmamoğlu’nun
nasıl çalışkan bir karaktere sahip olacağını olduğunu ve bunu ispat ettiğini
görürler. Bence bu mevzu kapanmıştır.”
“BİZ, BU AYIBI TEMİZLİYORUZ”
İmamoğlu’na, Bayrampaşa
Otogarı’yla ilgili soru da yöneltildi. İmamoğlu’nun bu soruya yanıtı da şöyle
oldu:
“Otogar meselesi de bence uzun yıllar ihmal edilmiş bir süreç. Aynen az önce söylediğim 25 yıllık yönetimin ihmali gibi. Bu da ihmal edilmiş. Oradaki o metruk durum, insanların giremeyeceği pozisyondaki bir alanın İstanbul’a otogar olarak hizmet etmesi, geçmiş yıllardaki yönetimlerin bir ayıbıdır. Biz, bu ayıbı temizliyoruz hem otogarın otopark kısmını teslim alarak, bir de yönetimini teslim alarak. Yönetimini teslim alırken de oradaki hem otobüs işletmecilerini koruyacağız hem de vatandaşı koruyacağız. Güvenli ortamda hizmet almalarını sağlayacağız. Orasını daha sonraki süreçte teknolojik bir alana dönüştürüp, etrafını da Yaşam Vadisi olarak tasarlayacağız” şeklinde yanıtladı.
(İBB)
İlginizi Çekebilir