© Gazete Ataşehir 2020

Ataşehir'de “Türkiyeyi Yeniden Kuralım” Paneli

Ataşehir'de “Türkiyeyi Yeniden Kuralım” Paneli     ÖDP'nin “Türkiye'yi Yeniden Kuralım” projesinin bir basamağı olarak başlatılan toplantı, konferans, panel çalışmalarından birisi Ataşehir'de panel olarak yapıldı. ÖDP Genel Başkanı Alper Taş'ın, Yurt Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın ve DİSK'e bağlı Tüm Sağlık-Sen Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun konuşmacı olduğu Panel'e katılım göz doldurdu. “Türkiye'yi Yeniden Kuralım” Sloganlı proje panelistlerin ortaklaştıkları bir görüş olurken, Arzu Çerkezoğlu emek mücadelesi ve emekçilerin yönetme ağırlığının olması gerektiğini, bu yüzden soruna emek cephesinden baktığını söyledi. “Türkiye'nin Batısı Diktatörlükle Yönetilirse Doğusu Özgür Olamaz” Yurt gazetesi Genel yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Türkiye Cumhuriyeti'ni tahlil ederek konuşmasına başladı.Yanardağ şöyle bir tespitte bulundu. “Türkiye Cumhuriyeti kuruluş aşamasında ve kurulduktan sonra, iki temel muhalefet ve eleştiri ile karşı karşıya kaldı. 1- Muhalefet; kuruluş aşamasından itibaren ilerici, devrimci, sosyalist muhalefet ve eleştiri. 2- Muhalefet;Yine kuruluş aşamasından itibaren dini temele dayalı, orta çağ zihniyetli gerici muhalefet ve eleştiri. Birinci muhalefet bizimde içerisinde bulunduğumuz Mustafa Suphi'lerin bıraktığı muhalefetin devamı olarak, Mahir'lerin, Deniz'lerin yeniden dirilttiği, bizlerin devraldığı sosyalist muhalefet ve eleştiri. Türkiye'yi ileriye, çağdaşlığa götürmek, herkesin kendisini özgürce ifade edeceği bağımsız, çağdaş Türkiye mücadelesi. İkinci muhalefet ise, Osmanlı'dan itibaren örgütlenen gerici mualefet ve eleştiri. Tarihsel olarak gerici, katagorik olarak dini esaslı, karşı devrimci bir muhalefet ve eleştiri. Türkiye'de bu iki temelli mücadele devam ediyor. Son on yılda özellikle ikinci muhalefet devleti tamamen kontrol altına alarak mutlak iktidarını geliştirmeye çalışıyor. Bu muhalefetle son ikiyüz yıldır ilk defa iç ve dış dinamiklerin örtüşmesine bu kadar net tanık oluyoruz. Öyle ki; bu iktidar uzunca süre AB sopasını kullandı. Bizim Liberal solcularımız AKP'nin arkasında durdu. Bu süreçte demokrasi mücadelesi çerçevesinde yapılan hile ve oyunlarla, vatandaşlık bile demokratik ve devrimci bir talep haline geldi. Bazı gerici talepleri bile devrimci talepler gibi savunur hale geldik. Bazen ABD politikasına, AKP'ye destek vermek zorunda bırakıldık. Yetmez ama evet diyenler şimdi ancak uyanıyorlar. Bu gün barış süreci ile ilgili gelişmelerde bazı gerici talepler dayatılıyor. Karşı çıkarsak barış istemiyoruz pozisyonuna düşüyoruz. Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkı ve barış, hep savunduğumuz en temel taleplerdir. Ancak bunun arkasındanTayyip Erdoğan'ın başkanlık sistemi dayatılacaksa ,gerici bir diktatörlüğün aracı olacaksa bu kısmına itiraz etmek zorundayız. Türkiye'nin batısı gerici diktatörlükle yönetilecekse, doğusu özgür olamaz. Kürt sorununu çözümünün iki yolu vardır. Ya gerici güçlerle ,ya da ilerici, sosyalist güçlerle birlikte. Her iki kesimin yeniden kuruluşta aynı talepleri olamaz. PKK'yı Kürtlerin aydınlanmacı, laik , ulusal bir partisi olarak görülüyorum. Her türlü çözüm anlayışının hakları olduğunu söylüyorum, ancak benim eleştiri ve öneri hakkımın olduğunu da söylüyorum. Gerici bir diktatörlükle sonuçlanmaması için eleştirilerimi sürdüreceğim.” Yeniden “Merhaba proleterya” diyerek işe başlamalıyız. Arzu Çerkezoğlu'da “Türkiye'yi yeniden kuracaksak, bu mücadelede emek cephesinin önemli bir rolü olacaktır” Sözleri ile başlayarak bu mücadelede önemsediği noktaları anlattı. Çerkezoğlu “10 yıldır AKP hükümetlerinin Türkiye'yi yeniden kurduğuna tanık oluyoruz. Emek ve sınıf hareketinin yok edilmeye çalışıldığına tanık oluyoruz. Emek cephesi olarak sürece müdahale edemiyor, adeta seyirci kalıyoruz. Resmi rakamlara göre bugün sendikalı işçi oranı %9 olarak açıklanıyor. Oysa gerçek rakam %3,5-4 oranındadır. Bu rakamlar gösteriyorki “Elveda Proleterya” demişiz. Şimdi yeniden “Merhaba Proleterya” diyerek işe başlamalıyız. Emek cephesini yeniden oluşturmalıyız.” Projenin Finali 9 Haziran Son konuşan ÖDP Genel Başkanı Alper Taş “Türkiye'nin geldiği nokta AKP iktidarının sağladığı devlet yönetimi, sıradan bir parti iktidarı olmaktan çok öte diktatörlük içeren bir devlet yönetimidir. Bu iktidar, 19.yüzyıl çalışma koşullarını, snırsız muhafazakar, diyanet işleri ile fetvacı bir kurum halinde padihşahlık yönetimini bize dayatıyor. AKP iktidarını yıkalım, Türkiye'yi yeniden kuralım derken bu tespitten hareket ediyoruz. Her cepheden, işçisinden- köylüsüne, Kürdünden -Türküne,Ermenisinden- Süryanisine, Gürcüsünden- Çerkezine tüm halkların kendisini özgürce ifade edebilecekleri bir düzen isteyen, tam bağımsız bir Türkiye isteyen,DTK'ları ve STK'ları mücadeleye katarak başarılı olabileceğiz.Ekolojiyi koruyarak, doğayı tahrip edenlere karşı örgütlenerek bunu başarabiliriz” dedi. “Türkiye'yi Yeniden Kurma” yürüyüşünün son etabını 9 Haziran mitingi ile sonuçlandıracaklarını söyleyen Alper Taş katılımcılara teşekkür ederek paneli sonlardırdı.   Kanber Yıldırım   Ataşehir Ajans    

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER